14. Hukuk Dairesi 2016/5203 E. , 2019/3227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 70 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu belirterek taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, taşınmazın aynen taksimini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, “... ... Köyü 70 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının aynen taksim yoluyla giderilmesine; buna göre, Harita Mühendisi bilirkişi Mehmet Cindaloğlu"nun 26.06.2015 havale tarihli raporuna ekli taksim projesinde A harfi ile gösterilen 829,50 m2.lik kısmın ..., B harfi ile gösterilen 1.244,25 m2.lik kısmın ..., C harfi ile göösterilen 1.244,25 m2.lik kısmın ... adına tapuya tesciline; aynı projede D harfi ile gösterilen 202,00 m2,lik kısmın yola terkinine” karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince, mahkemenin hükme esas aldığı 26.06.2015 hakim havale tarihli harita mühendisi teknik bilirkişisi tarafından hazırlanan rapora ekli ifraz krokisinin onayı için davaya konu taşınmazın imar planı kapsamında kalması halinde ilgili belediyece ilçe tarım müdürlüğüne 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu ve Plansız Alanlar Yönetmeliği kapsamında taşınmazın aynen taksiminin mümkün olup olmadığının sorulması gerekirken sadece 12.01.2016 tarihli ... Belediye Başkanı ... ’nin olur yazısına istinaden yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek mahkemece hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 08.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.