16. Hukuk Dairesi 2017/567 E. , 2020/3244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; Her ne kadar davacı vekiline 25.10.2016 tarihinde mahkeme kaleminde gerekçeli kararın tebliği yapılmış ise de, tebligat mazbatasının incelenmesinde, tebliği yapan kalem personelinin isim-soyisim-ünvan ve sicil numarasının yazılı olmaması sebebiyle davacı vekiline yapılan tebliğ işlemi usulsüz olup, davacı vekilinin 8 günlük temyiz süresinden sonra vermiş olduğu 07.11.2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 2 parsel sayılı 8.063,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, kerpiç ev ve ahırı vasfıyla, davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Karabulak, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın bir kısmına yönelik olarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sulh Hukuk Mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanmaktadır. Basit yargılama usulünde ön inceleme ve tahkikat aşaması 6100 sayılı HMK’nın 320. maddesinde düzenlenmiş olup mahkemenin ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinleyeceği, daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit edeceği, uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hakimin, tarafları sulhe veya arabuluculuğa teşvik edeceği, tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları taktirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılarak bu tutanağın hazır bulunanlarca imzalanarak tahkikat aşamasına geçileceği belirtilmiştir. Somut olayda, mahkeme tarafından, davalı tarafın adresine çıkartılan dava dilekçesi Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesi meşruhatıyla kim olduğu anlaşılamayan İsmail Karakulak imzasına tebliğ edilmiş olup, tebliğ evrakı üzerinde muhtarlık kaşesi bulunmadığından, yapılan bu tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/1 maddesine göre geçerli ve usulüne uygun olmadığı gözden kaçırılarak, usulüne uygun bir şekilde ön inceleme duruşması yapılmadan tahkikat aşamasına geçilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan, davacı taraf, dava dilekçesi ile tanık listesi bildirildiği halde, davacı tanıklarının keşfe çağrılmaması ve davacının delilleri toplanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi de usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Yine keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin beyanlarında değinilen dava konusu yerde bulunan çeper ile, ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın içerisinde kaldığı belirtilen, yağmur ve kar sularının aktığı ark niteliğindeki su yolunun, fen bilirkişi raporunda belirtilmemesi nedeniyle yerel bilirkişi beyanları ile raporlar arasında çelişki oluştuğu halde, mahkemece, söz konusu çelişki giderilmeksizin karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, davalıya dava dilekçesinin usulsüz olarak tebliği cevap süresini başlatmayacağından, basit yargılama usulü hükümleri gereğince davalının adresine yeniden dava dilekçesi dilekçesi ile duruşma gün ve saatini belirtir meşruhatlı davetiye çıkartılmak suretiyle taraflar davet edilerek yöntemine uygun şekilde ön inceleme duruşması yapılmalı, tarafların usulüne uygun şekilde gösterdikleri delilleri toplanmalı, davacı tarafa, dinlenmesini talep ettiği tanıkların ücretini ve diğer yargılama giderlerini mahkeme veznesine yatırması için kesin süre verilmeli, verilen kesin süre içinde gereken giderlerin yatırılmaması halinde tanık dinletme talebinden vazgeçmiş sayılacağını ihtaratı yapılmalı, tanık ücreti ve gerekli giderlerin yatırılması halinde taraf tanıkları ve önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ile ziraat bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte öncelikle, çekişmeli yerin sınırlarının tespiti bakımından mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına başvurulmalı, özellikle kimin, ne zamandan beri, nereyi, ne şekilde kullandığı tespit edilmeli, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan çeper ve su yolunun taşınmaz üzerinde gösterilmesi sağlanmalı, keşifte alınacak beyanların birbiriyle çelişkili olması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkilerin usulüne uygun şekilde giderilmesine çalışılmalı, ayrıca fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunduğu belirtilen unsurların da gösterildiği rapor ve kroki alınmalı ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.