1. Hukuk Dairesi 2019/1503 E. , 2020/3787 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın da ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine ilişkin olarak verilen karar karşı davacılar ...ve Birsen vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; karşı dava ise, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.
Davacı- karşı davalı ..., kayden maliki olduğu dava konusu 699 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölüme davalı ... tarafından haksız yere elatıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, taşınmazın tahliyesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, karşı davada yetki itirazında bulunup, taşınmazı bedel karşılığında iyiniyetle temlik aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı-karşı davacı ..., asıl davanın reddini savunmuş, karşı davacı ... ile açtıkları karşı davalarında; dava konusu taşınmaz yarı payla adlarına kayıtlı iken bankadan kredi alabilmesi için karşı davalı ..."a devrettiklerini, ... hakkında üçüncü şahıslar tarafından icra takibi başlatılması üzerine taşınmazın önce davalı ..."a devredildiğini fakat daha sonra alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı bir işlem gibi görünmesin diye aralarında akrabalık bağı bulunmayan diğer karşı davalı ..."a temlik edildiğini, devirlerin hepsinin bedelsiz olduğunu, ancak bir süre sonra davalı ..."in taşınmazı davacı/karşı davalı ..."a muvazaalı şekilde devrettiğini öğrendiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Karşı davalı ..., derdestlik itirazında bulunmuş, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, kendi muvazaalarına dayanamayacakları ve resmi satış işlemlerinin iptalini gerektirecek bir hukuki sebebin bulunmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece “... karşı davacılar ...ve Birsen"in 13.02.2012 tarihli karşı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandıkları, ancak mahkemece, kendilerine yemin delilinin hatırlatılmadığı görülmektedir. Hâl böyle olunca, ispat külfeti kendisinde olan karşı davacıların, dava dilekçesinin deliller bölümünde açıkça yemin deliline dayanmış oldukları gözetilerek, yemin delili hatırlatılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kabulüne, karşı davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; karşı davacılar Birsen ve ..."nın kayden 1/2"şer oranda paydaşı oldukları dava konusu 699 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümün tamamını 15.11.2006 tarihinde satış suretiyle 26.000,00 TL bedelle karşı davalı ..."e temlik ettikleri, ..."in 12.09.2007 tarihinde 27.500,00 TL bedel karşılığında diğer karşı davalı ..."e, Celal"in de 27.11.2007 tarihinde 29.000,00 TL bedelle öbür karşı davalı ..."e devrettiği, son olarak taşınmazın İsmail tarafından 26.01.2010 tarihli satış işlemi ile güncel kayıt maliki karşı davalı ..."a (asıl davacı) temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, ilk el konumundaki davalı ... ve ikinci el konumundaki davalı ...’in yemin beyanlarında inançlı işlemi ikrar ettikleri gözetildiğinde karşı dava davacıları ile davalı ... arasında inançlı işlem olduğu tartışmasızdır. Bu durumda inançlı işlem tarafı olan ...’den sonra taşınmazı devralan ve devraldığı kişileri önceden tanıyan diğer davalıların inançlı işlem ilişkisinden haberdar oldukları ve iyi niyetli olmadıkları da tüm dosya kapsamı ile sabittir.
Hal böyle olunca, asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Kabule göre de; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında dava değeri olan el atılan taşınmazın değeri ve hükmedilen ecrimisil değeri toplamı üzerinden harç alınması gerekirken kabul edilen davada sadece ecrimisil bedeli üzerinden harca hükmedilmesi de doğru değildir.
Karşı davacılar ...ve Birsen yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.