16. Hukuk Dairesi 2020/2838 E. , 2020/3243 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 15 parsel sayılı 153.037,84 metrekare yüzölçümlü taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek, hali arazi vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 108 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazın 108 da 15 parsel nolu taşınmaz içerisinde bulunan ve 15.05.2015 hakim havale tarihli fen bilirkişisinin raporunda belirtilen (A) ile gösterilen kısmın verasette iştirak hükümlerine göre davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, 108 da 15 parsel nolu taşınmaz içerisinde bulunan ve 15.05.2015 hakim havale tarihli fen bilirkişisi ..."ın raporunda belirtilen (C) ve (D) ile gösterilen kısımların ayrı ayrı olmak üzere tapuda son parsel numaraları verilerek Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, fen bilirkişisi raporunda (A) ile gösterilen kısmın 20 yılı aşkın süredir eklemeli zilyetlikle davacılar tarafından tarım arazisi olarak kullanıldığı, dava konusu edilen yerin en son ... ve ... kızı ... davacılara miras yoluyla geçtiği, taşınmazın 26.255,51 metrekarelik kısmının tarım arazisi niteliğinde bulunduğu, kamu yararına tahsis edilen, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya yasalar gereğince devlete intikal eden yerlerle ilgisinin bulunmadığı ve davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümlerinin niteliği ile ilgili olarak 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve zilyetliğin süresi yöntemince araştırılmamış, keşif esnasında dinlenilen mahalli bilirkişi ... dava konusu taşınmazın 5-10 yıldır ekilmediğini belirtilmesine karşın, zilyetliğin terk edilip edilmediği üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, Mahkemece, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tespit bilirkişileri ile 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla keşif icra edilmeli ve bu keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve zilyetliğin süresi ile taşınmaz üzerindeki zilyetliğin terk edilip edilmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, taşınmazın temyize konu bölümünün niteliğiyle ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.