Esas No: 2021/121
Karar No: 2021/3289
Karar Tarihi: 31.05.2021
Danıştay 12. Daire 2021/121 Esas 2021/3289 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/121
Karar No : 2021/3289
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacının, Malatya İli, Hekimhan İlçesi, … Camii Müezzin-Kayyımı olarak görev yapmakta iken, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/(1)-b maddesinde yer alan "Atanmalarında dinî öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevinin sona erdirilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Devlet memurluğuna alınacaklarda aranan genel ve özel şartları düzenleyen 48. maddesinin B/2 bendinde, "kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak" hükmüne yer verildiği, 98/b. maddesinde ise, memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi hallerinde Devlet memurlarının memurluğunun sona ereceğinin hükme bağlandığı; gerek soruşturma raporu, gerek polis tutanakları ve tanık ifadeleri ve gerekse davacının kendi beyanlarından, davacının para karşılığı erkeklerle ilişkiye giren bir kadınla gayri ahlaki ilişkiye girdiğinin sübuta erdiği; bu durumda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna dayanılarak hazırlanan Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/(1)-b maddesinde düzenlenen ortak nitelik koşulunu kaybettiği sonucuna ulaşılan davacının, 657 sayılı Kanun'un 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Para karşılığı cinsel ilişkiye girdiği iddia edilen ... isimli kadının, emniyetteki ifadesinde kendisini tanımadığını beyan ettiği, idarenin soruşturma raporunun gerçeği yansıtmadığı, görevi süresince herhangi bir soruşturma geçirmediği, mesleki ve özel yaşantısına dikkat eden, örf ve adetlerine bağlı bir hayat sergilediği, para karşılığı bir bayanla cinsel ilişkiye girmesinin söz konusu olmadığı, kiralık ev ararken girmiş olduğu apartmanda fuhuş yapılması nedeniyle polislerce kendisinin de fuhuş yapmak için buraya girdiği yönünde tutanak düzenlendiği, bunun gerçeği yansıtmadığı, emniyette vermiş olduğu ifadenin de özgür iradesi ile verilmediği, bahse konu fuhuş olayı ile ilgili olarak hakkında adli makamlarca soruşturma ve kovuşturma yapılmadığı, hakkında herhangi bir kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunmadığı, bunların, olayla ilişkisinin olmadığını gösterdiği, suçsuzluğunun karine olarak kabulü gerektiği, dava konusu işlemin tamamen soyut, maddi temeli olmayan geniş, yoruma açık gerekçeye dayandığı, ayrıca kendisine savunma hakkı da tanınmadığı, idarenin kendisini yargı yerine koyduğu, böyle bir hususun ailesi tarafından dahi bilinmediği, bu nedenle Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-b maddesindeki çevresinde bilinir olma şartı gerçekleşmediğinden, görevinin sona erdirilmesine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, İdare Mahkemesince verilen kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı hakkında yapılan soruşturma sonucu para karşılığı bir kadınla gayri ahlaki ilişkiye girdiğinin tespit edildiği, davacının işlemiş olduğu bu fiilin din görevliliği ile bağdaştırılmasının mümkün olmadığı, bu olayın duyulması ve çevrede şuyu bulmasının da kötü bir örnek teşkil etmesine neden olduğu, davacının kamu hizmetini etkili ve verimli bir şekilde ifa etmesine imkan kalmadığı, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-b maddesindeki ortak niteliği görevi sırasında kaybettiğinden, 657 sayılı Kanun'un 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu olayda, davacı ile evli bir kadının para karşılığı birlikte oldukları, davacının bina çıkışında emniyet görevlilerince yakalanıp kadın ile birlikte karakola götürüldükleri, davacı hakkında tutulan tutanak ve davacının emniyetteki ifadesinde olayı tüm ayrıntılarına kadar anlattığı, bu çerçevede elde edilen bilgilerle, evde fuhuş yaptıran kadın ve oğlu haklarında fuhuşa aracılık etmek, teşvik etmek veya yaptırmak suçundan ... Ceza Mahkemesi'nde kamu davası açıldığı, dava dosyasında bulunan tutanak, ifade ve diğer bilgi ve belgelerden anlaşıldığı, davacının İslâm törelerine uygun olmayan eylemi nedeniyle, bahse konu evde fuhuş yaptırtmak suçunu işleyen kadın ve oğlu hakkında kamu davasının açılmış olması ayrıca aynı eylemin idari olarak da disiplin soruşturmasına konu edilmesi karşısında, "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin islam törelerine uygunluğunun çerçevesinde bilinir olduğu" şeklindeki ortak nitelik koşulunu yitirdiğinin kabulü gerekmekte, bu durumda, davacıya isnat edilen eylemin çevresinde duyulduğunun ve bilindiğinin açık olduğu, bu sebeple davacının "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşıma" şartını kaybettiğinin anlaşılmış olması nedeniyle, Devlet memurluğuna girişte aranılan "Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak" koşulunu kaybettiği anlaşılan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olduğundan, davacının temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" üzerine Dairemize devredilen dosya incelenerek işin gereği görüşüldü: üzerine Dairemize devredilen dosya incelenerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Emniyet Ahlak Büro Amirliğince tutanakla 11/01/2012 tarihli tutanak ile, Malatya İli, ... İlçesi, … Camii Müezzin-Kayyımı olarak görev yapan davacının, para karşılığı bir bayanla cinsel ilişkiye girdiğinin tespit edilmesi üzerine, davacı hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Soruşturma sonucunda düzenlenen … tarih ve … sayılı soruşturma raporunda özetle; davacının Ahlak Büro Amirliğinde verdiği ifadesinde, hakkındaki iddiayı kabul ederek iddia konusunu detaylı bir şekilde anlatıp, evdeki kişilerin eşkallerini, evin durumunu, görüştüğü telefon numaralarını ve facebook adresini açık açık söylediği halde, soruşturma kapsamında alınan ifadesinde hakkındaki bu iddiayı kabul etmediği; davacının ilişkiye girdiği iddia edilen ... isimli bayan, davacıyı tanımadığını beyan etmişse de, bu şahsın soruşturma kapsamında ifadeye çağrılarak ifadeden sonra ayrılmasını müteakip davacının bu bayanın hakkında ne söylediğini sormasından bu bayanı daha önceden gördüğü ve tanıdığı kanaatinin oluştuğu, Ahlak Büro Amirliği başkomiserinin ifadesinde ise, davacının ifadesi alınana kadar tahkikata konu olayla ilgili ihbar ve şikayetler dışında detaylı bilgiye sahip olmadıkları, fuhuş yapanların kimlikleri, eşkalleri, telefon numaraları, facebook adresleri, dairenin iç durumuyla ilgili davacıdan alınan bilgilere dayalı olarak operasyon yapıldığı, ilişkiye girdiği kadının kimliğinin de davacının verdiği eşkalden tespit edildiği, davacının söylememiş olduğu bir şeyin ifadesine yazılmasının söz konusu olmayacağı, davacının görmemiş bilmemiş olsa bu telefon numaraları ve bilgileri ifadesine yazdırmayacağı; davacının soruşturma kapsamındaki ifadesinde, ailesine kiralık ev bakmak için fuhuş yapılan evin bulunduğu bölgeye 11/01/2012 tarihinde gittiğini iddia ettiği, ancak kız kardeşinin, Mersin'de yaşayan akrabaları için aranan evin 2011 yılı Kasım ayında kiralandığını ve Mersin'de yaşayan akrabalarının Kasım 2011' de taşındıklarını beyan ettiği, neticede davacının fuhuş yapılan evi, evde bulunan kişilerin ve ilişkiye girdiği kadının eşkalini tarif ettiği, ayrıca evde para verdiği kadının yanında bulunan 10 yaşlarında bir erkek çocuğundan bahsettiği, emniyet görevlilerince evde bulunanların alınması sonrasında, dairenin davacının ifadesindeki tarife uyduğu, parayı verdiği kadının eşkalini verdiği fuhuş yaptıranın ... olduğu, yanındaki 10 yaşındaki erkek çocuğun ...'nin torunu olduğu, cinsel ilişkiye girdiği kadının eşkalinin ...'nin eşkali ile uyuştuğu, görüştüğünü söylediği telefon numaralarının bahse konu evden alınan ve haklarında fuhuş yaptırmaktan iddianame tanzim edilen ... ve oğlu ...'ye ait olduğu, emniyet görevlilerinin davacının ifadesinden önce bu konularda bilgi sahibi olmadıkları dikkate alındığında, davacının emniyette verdiği ifadenin doğru olduğunun anlaşıldığı, nitekim olayla ilgili şüphelilerin suç işledikleri kanaatine varılarak cezalandırıldıkları, dolayısıyla davacının para karşılığı erkeklerle ilişkiye giren bir bayanla 11/01/2012 tarihinde ücret karşılığı ilişkiye girdiği iddiasının doğru olduğunun anlaşıldığı ve sabit olduğu, eylemlerinin din görevlisine olan güven ve itimadı sarsıcı nitelikte, İslam törelerine uygun olmayan bir davranış olduğu, dolayısıyla adı geçenin, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-b maddesinde ver alan “atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olması”, dini konularda toplumu aydınlatması, eğitici, dini yasaklardan ve kötü alışkanlıklardan sakındırıcı, yanlış inançları düzeltici, çevresinde doğruluğu, sadakati, güvenirliği ve aile hayatı ile her bakımdan topluma örnek olması gerekirken, eylemleri sebebiyle mezkur “ortak nitelik” şartını kaybettiği ve anılan suçun işlendiğinin tespit edildiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin (b) bendi uyarınca görevine son verilmesi teklifinde bulunulmuştur.
Söz konusu rapordaki teklif esas alınarak tesis edilen Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-b maddesinde belirtilen şartı kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 98/b maddesi uyarınca davacının görevine son verilmiş ve bu kararın Diyanet İşleri Başkanlığının … tarih ve … sayılı kararı ile onaylanması üzerine söz konusu kararın iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (B) bendinin 2. alt bendinde, memurluğa alınacaklarda aranacak özel şartlar arasında, "kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak" şartına yer verilmiş; 98. maddesinin (b) bendinde de, memurların "memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi" hali Devlet memurluğunu sonra erdiren sebepler arasında sayılmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, "Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan alanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak", Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarına ilk defa atanacaklarda aranacak genel şartlar arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan alanlarda görev yapan personelin; 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (B) bendinin ikinci alt bendi ile aynı Kanun'un 98. maddesinin (b) bendi uyarınca Yönetmelikle aranılan "...itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu'' şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle görevine son verme işleminin tesisi için ''İslam törelerine uygun olmayan bir eylemin bulunmasının'' yanında diğer bir şart olarak ''bu eylemin çevresinde bilinir olması" gerektiği, ancak bu iki şartın birlikte gerçekleşmesi durumunda görevine son verilebileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta, davacının soruşturma sonucu tespit edilen fiillerinin yalnızca birlikte olduğu kadın ile bu kadını fuhuşa teşvik eden, aracılık eden ve yaptıran kadın ve oğlu tarafından bilinmekle birlikte çevresinde bilinmediği, söz konusu fiillerin alenileşmediği, mesleğine ya da sosyal çevresine yansımaları olduğuna ilişkin yeterli bir bulgunun olmadığı, dolayısıyla davacı hakkında "bu eylemin çevresinde bilinir olması gerektiği" şartının gerçekleşmediği, ayrıca davacının görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde, her ne kadar dosyada yer verilen ifadeler dikkate alınarak davacının ortak niteliği kaybettiğinden bahisle dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, davacının ortak niteliği kaybettiği sonucuna varılamayacağından, davacının Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-b maddesinde düzenlenen "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şartını kaybettiği gerekçesiyle görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayanağı gerekçe hukuk ve usule uygun olduğundan, davacının temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.