Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/425
Karar No: 2017/2873
Karar Tarihi: 13.07.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/425 Esas 2017/2873 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu karar, bir uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı, davalı yüklenici ile iş bedeli karşılığı verilen çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ödenen çek bedellerinin istirdadı talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne dair karar vermiş, ancak davalı yüklenici temyiz etmiştir. Yargıtay, davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verirken, götürü bedelli sözleşmelerde iş sahibinin fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı fiziki oran yöntemi ile tespit edilmesi gerektiğini ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunmuştur. Mahkemenin yetersiz ve eksik incelemeye dayalı rapora göre verilen kararın doğru olmadığına hükmeden Yargıtay, davacı aleyhine takibin başlatıldığı icra dosyaları getirtilerek uzman bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılması ve sözleşme kapsamında hak edilen iş bedelinin bulunması gerektiğini belirtmiştir.
Kanun maddeleri: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 480. maddesi (götürü bedelli sözleşmeler), 526. ve devamı maddeleri (vekâletsiz iş görme hükümleri).
15. Hukuk Dairesi         2016/425 E.  ,  2017/2873 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -

    Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davada iş bedeli karşılığı verilen çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ödenen çek bedellerinin istirdadı talep edilmiş, mahkemece ıslah dilekçesi de gözetilerek davanın kabulüne dair verilen karar, davalı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Davacı iş sahibi, davalı yüklenici ile imzaladığı 14.01.2013 günlü, KDV dahil toplam 150.000,00 TL götürü bedelli eser sözleşmesi uyarınca davalının üstlendiği tesisat ve alt yapı işlerinin eksik ve ayıplı olduğu, eksik/ayıplı imalâtlar nedeniyle iş bedeli karşılığında davalıya verdiği çeklerin bedelsiz kaldığı iddiası ile menfi tespit davası açmış; yargılama aşamasında aleyhine başlatılan icra takipleri sonucu tüm çek bedellerini fer"ileriyle birlikte çeklerin ciro edildiği 3. kişilere ödediğini belirterek ödediği çek bedellerinin istirdadını talep etmiştir. Davalı yüklenici, sözleşme konusu tüm edimlerini ifa ettiğini, sözleşme harici fazla imalâtlar yaptığını, iş bedelinden bakiye alacağı kaldığını ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu inşaat mühendisi ve makine mühendisi bilirkişi heyetinin düzenlediği asıl ve ek rapora göre davacının ıslah talebi de değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiş; verilen hüküm, davalı yüklenici vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında imzalanan ve her iki tarafın kabulünde olan 14.01.2013 günlü eser sözleşmesinde, iş bedeli toplam KDV dahil 150.000,00 TL olup, sözleşmede iş bedelinin 6098 sayılı TBK 480. maddesinde düzenlenen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Götürü bedelli sözleşmede, iş sahibinin fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı fiziki oran yöntemi ile başka bir ifadeyle yüklenicinin, sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtların eksik ve ayıpları da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranı tespit edilip, bulunacak bu oran götürü iş bedeline uygulanarak saptanmalı ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanmalıdır. Sözleşme kapsamı dışında kalan fazla işlerin bedelinin ise, 6098 sayılı TBK"nın 526 ve devamı maddelerinde
    düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca imalâtın yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekir.
    Somut olayda; taraflar arasında götürü bedelli eser sözleşmesi bulunduğu ve sözleşmede KDV dahil toplam 150.000,00 TL bedelle anlaşıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Yanlar arasındaki uyuşmazlık davalı yüklenicinin sözleşme dışı fazla imalât yapıp yapmadığı, gerçekleştirilen imalâtta eksik ve ayıpların bulunup bulunmadığı ve davacı iş sahibinin fazla ödemesi olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyetinin asıl ve ek raporunda, sözleşmede kararlaştırılan götürü bedele uygun hesap yapılmamış, davalı yüklenicinin sözleşme harici fazla imalâtları var ise ilave işlerin bedeli, işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile saptanıp, eksik ve ayıplı işler ile davacı aleyhine başlatılan icra takip dosyalarındaki ödemelerde gözetilerek davacı iş sahibinin fazla ödemesi bulunup bulunmadığı belirlenmemiştir. Bu hali ile hüküm tesisine elverişli olmayan, yetersiz ve eksik incelemeye dayalı rapora göre verilen karar doğru olmamıştır.
    Mahkemece yapılacak iş; davacı aleyhine takibin başlatıldığı icra dosyaları getirtilerek konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyeti ile mahallinde keşif yapılıp, rapor alınarak 6098 sayılı TBK"nın 480. maddesi gereğince davalı yüklenicinin yaptığı işlerin, eksik ve ayıplarla birlikte tüm işe göre fiziki oranı bulunup; saptanan bu fiziki oran, sözleşme bedeli 150.000,00 TL götürü bedele uygulanmalı ve yüklenicinin sözleşme kapsamında hak ettiği iş bedeli bulunmalı, davalı, sözleşme harici ilave iş yaptığını savunduğundan, fazla imalâtların bedeli, işin yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılıp, mahalli piyasa rayiçleri ile yapılan hesabın içinde KDV"de dahil olduğundan, ayrıca KDV ilave edilmeksizin eksik ve ayıplardan dolayı nefaset kesintisi de yapılarak bulunacak toplam imalât bedelinden, kanıtlanan ödemeler mahsup edilmeli, sonucuna göre davacı iş sahibinin fazla ödemesi saptanır ise, bu tutar üzerinden hüküm kurulmasından ibarettir.
    Açıklanan nedenlerle kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı yüklenicinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi