Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/5708 Esas 2019/12403 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5708
Karar No: 2019/12403

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/5708 Esas 2019/12403 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Boşanma davasında, erkeğin eşine ve çocuğa karşı fiziksel şiddet uyguladığı ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, erkeğin açtığı boşanma davası reddedilmeliyken, kadının az da olsa kusurlu olduğunun kabul edilmesiyle erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. Ancak, kadına kusur olarak yüklenen vakıa davacı tarafça usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmemiş ve dayanılmamıştır. Bu nedenle, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- HMK m. 25/1: Tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınamayacağına dair madde.
- HMK m. 137: Davacının iddiasını ispat yükümlülüğüne dair madde.
- HMK m. 140/3: Davacının iddiasını beyan etmesi gerektiğine ve iddia konusu olayın saptanması için ispat yükümlülüğüne dair madde.
- HMK m. 187: İlk derece mahkemesinin verdiği kararın temyizi üzerine bölge adliye mahkemesinin incelemesi ve karar vermesine dair madde.
2. Hukuk Dairesi         2019/5708 E.  ,  2019/12403 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    İlk derece mahkemesince; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkek ağır, davalı kadın ise az kusurlu bulunarak tarafların boşanmalarına karar verilmiş, davalı kadının istinaf talebi üzerine, bölge adliye mahkemesince erkek ağır kusurlu ve kadın az kusurlu kabul edilerek yeniden hüküm tesis edilmiş ise de, yapılan yargılama ve toplanılan delillerden, davacı erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında davalı kadına kusur olarak yüklenen eşini yaraladığı vakıasına dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların dayanmadığı vakıaların hükme esas alınması mümkün değildir (HMK m. 25/1). Bu durumda, mahkemece, davacı tarafça usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen ve dayanılmayan bu vakıa davalı kadına kusur olarak yüklenilemez (HMK m. 137, 140/3, 187). Yapılan yargılama ve toplanan delillerden erkeğin eşine ve çocuğa karşı fiziksel şiddet uyguladığı ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hiç kimsenin sırf kendi kusurundan yararlanarak bir hak elde edemeyeceği genel hukuk ilkesidir. Hal böyle iken, erkeğin tamamen kusurlu olması sebebiyle erkeğin açtığı boşanma davasının reddi gerekirken, davalı kadının az da olsa kusurlu olduğunun kabulü ile erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.12.2019 (Salı)



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.