11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1444 Karar No: 2020/7544 Karar Tarihi: 22.12.2020
Defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/1444 Esas 2020/7544 Karar Sayılı İlamı
Özet:
11. Ceza Dairesi tarafından 2020 yılında verilen kararda, bir mükellefe ait vergi incelemesi sırasında istenilen 2008 yılına ait defter ve belgelerin bulunamayarak ibraz edilmediği gerekçesiyle defter ve belgeleri gizleme suçuyla ilgili açılan davada sanığın beraat etmesi kararlaştırılmıştır. Kararda defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellefa ait olduğu, belge saklama sürelerinin 213 sayılı VUK’un 253. maddesi uyarınca belirlendiği, somut olayda ise varlığı sabit olan 2008 yılına ait belgelerin 2013 yılında istenildiği ancak sanığın belgeleri bulamayarak ibraz edemediği belirtilmiştir. Bu gerekçeyle sanığın suçu işlediği unsurları açısından karar verilmesi gerektiği ancak savunmasının anlaşılması üzerine, sanığın beraatine karar verilmesine hükmedilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekildedir: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 253. maddesi, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi, ve 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/1444 E. , 2020/7544 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Beraat
Defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, somut olayda da; varlığı sabit olan 2008 yılına ait, defter ve belgelerin 11.12.2013 tarihli yazı ile istenildiği, mükellefiyetin 31.12.2012 tarihinde terkin edilmesi nedeniyle yazının ev adresine gönderildiği, sanığın eşi olan..., tebligat parçasındaki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiş ve 12.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda, tebligatta... adına atılı imzanın... eli ürünü olmadığı belirtilmiş ise de, sanığın savunmasında kendisinden 2008 yılına ait defter ve belgelerin istendiğinden haberdar olduğunu ancak belgeleri bulamadığı için sunamadığını söyleyerek, ibrazından kaçındığının anlaşılması karşısında, yüklenen suçun unsurları itibarıyla oluştuğu dikkate alınarak, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi yerine, beraatine hükmolunması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.