3. Ceza Dairesi 2019/2553 E. , 2019/6181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık hakkında, Karasu Asliye Ceza Mahkemesinin 15.06.2012 tarih ve 2006/472 Esas, 2012/328 Karar sayılı ilamla hükümlülüğüne, 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, hükmün kesinleşmesinden sonra kasıtlı yeni bir suç işlemesi nedeniyle mahkemesine yapılan ihbar üzerine, duruşma açılıp, yeniden hüküm kurulmuş ise de; temyize, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, yazılı şekilde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilmek suretiyle Anayasanın 141/3. ve CMK"nin 34. ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması,
2) Mağdur ..."nın açık kimlik bilgilerine gerekçeli karar başlığında yer verilmeyerek 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
3) Tarafların aşamalardaki beyanları ve alınan doktor raporlarına göre sanık ile mağdurun karşılıklı birbirlerini yaralamaları şeklinde gerçekleşen olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli Esas 2002/4-238 - Karar 2002/367 sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin araştırılması, bu hususun tespit edilememesi durumunda da sanık lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4) Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nin 86/2, 86/3-a, 62. maddeleri uyarınca hükmedilen 150 gün adli para cezasının, aynı Kanun"un 52/2. maddesi uyarınca sanığın ekonomik ve şahsi hali göz önünde bulundurularak, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan adli para cezası miktarının kararda gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 25.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.