
Esas No: 2021/12218
Karar No: 2021/10187
Karar Tarihi: 13.09.2021
5846 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/12218 Esas 2021/10187 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- 5237 sayılı TCK"nın 44. maddesinde “işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır” hükmüne yer verilmesi, bir fiilden kastedilenin sanığın hareket veya hareketlerinin bir sonucu elde etmeye (bir suçu işlemeye) yönelik olması, bu nedenle de fiilde birden fazla hareketin bulunabilmesi karşısında; yapılan denetimlerde bilirkişi raporuna göre sahte bandrollü, bandrolsüz ve başka bir esere ait bandrol yapıştırılmış kitap bulundurduğu anlaşılan sanığın eyleminin TCK"nun 44. maddesi aracılığıyla 5846 sayılı Kanunun 81/9. maddesine uyduğu gözetilmeden, aynı Kanunun 81/4 maddesi uyarınca hüküm kurulması,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nun hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından, meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; Bolu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.11.2017 tarih ve 2017/357 Esas, 2017/793 sayılı kararı ile verilip Yargıtay (Kapatılan) 19. Ceza Dairesinin 2018/7449 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen dava dosyasının tespit edilmesi karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle sanığa ait kesinleşen dosyanın getirtilip incelenerek aslı ya da ilgili belgelerin örneklerinin dosya arasına konulması, eylemin TCK"nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde kesinleşen cezanın mahsubunun düşünülmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 04.03.2010 yerine 23.02.2010 olarak yazılması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında CMUK"nun 326/son madde ve fıkrası uyarınca cezada kazanılmış hakkının korunmasına, 13.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.