SGK Başkanlığı adına Av. ... ile 1) a)...Endüstri A.Ş b)... c)... adlarına ortak avukat . .. 2-a)...Boya Metal İnş. Hırdavat San. Tic Ltd. Şti. b)... adlarına ortak avukat ... 3)... aralarındaki dava hakkında ... İş Mahkemesi tarafından verilen 24/05/2012 günlü ve 2010/1040-2012/492 sayılı hükmün, ... dışındaki davalılar Avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
18.06.2013 tarihli geri çevirme kararında, davalı ...’e yöntemince gıyabi karar tebliğ edilmesinin istenmesine rağmen bu konuda her hangi bir işlem yapılmamıştır. Diğer taraftan, davalılar ... Metal İnş. Hırdavat San. Tic. Ltd. Şti. ile ...’in ortak avukatı tarafından aynı tarihli geri çevirme kararı üzerine sunulan 03.10.2013 tarihli dilekçede, yatırılan 1632 TL nispi temyiz harcının limitet şirkete ait olduğu, diğer müvekkili ... yönünden temyizden feragat edildiği belirtilmiş ise de, ... adına düzenlenen 24.09.2009 tarih 24780 Sayılı vekâletname içeriğinin tümüyle limitet şirket adına düzenlenmiş olup, vekâlet veren olarak da sadece davalı ... adının gösterildiği, yine vekâletname içeriğinde temyizden vazgeçme yetkisinin de şirket adına verildiği, dolayısıyla davalı ... yönünden temyizden vazgeçme yetkisini de içeren kişisel bir vekâletnamenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre;
1-Davalı ... tarafından Av. ...’e verilmiş temyizden vazgeçme yetkisini de içeren bir vekaletnamenin bulunup bulunmadığı ilgili taraflardan ve adı geçen avukattan sorulup varsa eklenmesi, aksi takdirde davalı ...’e yöntemince gerekçeli karar tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi uyarınca 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine,
2- Yine, davalı ...’e, tebligat memuru tarafından belirlenip sevk suretiyle “... Mahallesi...Sokak No...l” adresinde dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen, gıyabi kararın, sevk öncesi adrese çıkarılıp iadesi üzerine de anılan adreste Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre karar tebliğ edilmesi isabetsiz bulunmuştur. Gıyabi hükmün, aleyhine hüküm kurulan davalı ...’e de yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100
Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi uyarınca 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, ileri sürülen temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.