22. Hukuk Dairesi 2015/17451 E. , 2015/22262 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret alacağı, kıdem tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesi ile bir kısım işçilik alacaklarının ödenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Yargıtay Kararı:
Dairemizin 2013/29860 esas, 2015/888 karar sayılı ilamı ile davalının ulusal bayram ve genel tatil alacağı yönünden yaptığı temyiz itirazı haklı görülmüş, bunun dışındaki tüm temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde bozma ilamına uyulmuş, ancak hüküm fıkrasında “1-Mahkememizin önceki 12/07/2013 tarih ve 2012/585 esas, 2013/268 karar sayılı kararına konu" ücret alacağı açısından 279,00 TL"den 200,00 TL"ini dava tarihinden itibaren arta kalan kısma ıslah tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, kıdem tazminatı açısından 10.259,00 TL"nin sözleşmenin fesih tarihi olan 05.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, fazla mesai ücreti açısından bilirkişi raporunun I-A bendine göre 1/4 oranın takdiri indirim yapılarak 14.730,50 TL"den 7.000,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren arta kalan kısma ıslah tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" hükümler Yargıtay bozma ilamı dışı bırakılmış, bu surette kesinleşmiş olduklarından anılan iş bu alacak kalemlerine dair yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde karar verilmiştir.
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 esas, 2007/611 karar).
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu sebeple bozma kararından sonrada mahkemece 6100 sayılı Kanun"un 297. maddelerinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 05.10.2011 tarih ve 2011/20-607 esas, 604 karar ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012/9-851 esas 2012/705 karar 10.10.2012 sayılı kararlarında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
Somut olayda mahkeme tarafından hükmüne uyulan bozma kararı doğrultusunda yapılan inceleme sonunda bozma kapsamı dışında kalan kıdem tazminatı, ücret alacağı ve fazla mesai alacakları talepleri hakkında da açıkça önceki hüküm gibi hüküm kurulması gerekirken hüküm fıkrasında bu alacakların Yargıtay bozma ilamı dışı bırakıldığı, bu surette kesinleşmiş olduklarından anılan bu alacak kalemlerine dair yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına şeklinde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.