22. Hukuk Dairesi 2014/13187 E. , 2015/22252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 15.03.1993 - 01.05.2008 tarihleri arasında ... Emniyet Genel Müdürlüğünde temizlik işçisi olarak çalışmış olduğunu, ... temizlik işlerini alt işverene devrettiğini, alt işverenler sürekli değiştiği halde davacının aralıksız olarak işine devam ettiğini, davalılar arasında alt-üst işveren ilişkisi olduğunu, davacının emekli olması üzerine iş sözleşmesinin sona erdiğini ancak kıdem tazminatının ödenmediğini, davacının yıllık izinlerini kullanmamış olduğunu belirterek 1.000,00 TL kıdem tazminatı, 500,00 TL yıllık izin ücretinin faizleri ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı bakanlık vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının temizlik hizmetini yürüten firmanın işçisi olduğunu, davalı ... bakanlığına husumet yöneltilemeyeceğini, husumet itirazlarının olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarım, davalılar arasında alt-üst işveren ilişkisi kurulamayacağını, çalışanların işe alınmaları ve işten çıkarılmalarında tespit edilen aykırılıklar hariç tek yetkilinin firma olduğunu, beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı ... vekili süresi içerisinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında işçilik alacaklarından asıl ve alt işverenin sorumluluğunun tespitine yönelik uyuşmazlık söz konusudur.
Yerel mahkemece hüküm fıkrasının birinci bölümünde "Brüt 13.260,48 TL kıdem tazminatı alacağının akdin feshi tarihi tarihi olan 01.05.2008 tarihinden itibaren (Davalı ... sorumluluğu 1.000,00 TL ile sınırlı olmak ve faiz 17.03.2013 tarihinden itibaren olmak üzere) en yüksek banka mevduat faizi ile , brüt 500,00 TL yıllık izin ücretinin (Davalı ... yönünden faiz temerrüt tarihi olan 17.03.2013 tarihinden itibaren olmak üzere) temerrüt tarihi olan 14.03.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine" şeklinde hüküm kurulduğu, gerekçede ise "Her ne kadar ıslah dilekçesinin sadece davalı ... için verildiği düşünülerek kısa kararda ..."nin işçilik alacaklarından sınırlı sorumlu olduğu belirtilerek karar verilmiş ise de ..."nin son işveren olarak feshe bağlı alacaklar olan kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağından asıl işverenle birlikte sorumlu olduğu anlaşılmış, ancak kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olamayacağından kararda herhangi bir değişiklik yapılmamıştır" denilmiştir.
Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu konusunda ihtilaf yoktur. 10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6. maddesi göre “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”
Alt işveren işçisi, alt işveren tarafından alt işverenin aldığı işten dolayı bu süre zarfında sadece bu işte çalışmış ve alt ve asıl işveren arasındaki ilişki sona erdiğinde veya asıl işveren alt işveren ilişkisi devam ederken iş ilişkisi sonlanmış ise, işçinin feshe bağlı alacakları dahil tüm işçilik alacaklarından asıl işveren, alt işverenle birlikte sorumludur. İşçi asıl işveren ilişkisi başlamadan önce de alt işveren işçisi olarak, alt işverenin kendi işinde veya alt işverenin üstlendiği farklı bir asıl işverende çalışmış ve işçinin iş sözleşmesi sonra kurulan asıl alt işveren ilişkisi sırasında veya bitiminde sonlanmış ise, alt işveren tüm süre üzerinden işçilik alacaklardan sorumlu iken, asıl işveren sadece kendi dönemindeki süre ve ücret üzerinden alt işverenle birlikte sorumludur. Asıl işveren ilişkisi sona ermesine rağmen, işçi alt işverenin kendi veya alt işverenin yeni yüklendiği farklı bir asıl işverene ait işte çalışıyor ise, fesih olgusuna bağlı haklar hariç, asıl işverenin kendi dönemindeki ücret ve süre üzerinden ücret ve diğer işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumluluğu devam eder. İşçinin iş sözleşmesinin daha sonra sonlandırılması halinde ise asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona erdiği tarihteki süre ve ücret üzerinden, sadece kıdem tazminatı ve gerçekleşen işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumlu olacaktır. Fesih olgusu asıl alt işveren ilişkisi sona erdikten sonra gerçekleştiği için, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağından asıl işveren sorumlu tutulamayacaktır.
Somut olayda davacı son alt işveren davalı ... Şirketinin işçisi olarak asıl işveren nezdinde çalışmakta iken emeklilik sebebiyle iş sözleşmesini feshetmiştir. Davalı alt işverenin, dava konusu alacaklardan davalı asıl işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gözetilmeden sınırlı sorumlu olduğunun kabul edilerek hüküm kurulması hatalı olup bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.