17. Hukuk Dairesi 2018/3572 E. , 2019/810 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu askeri ambulansın yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralanıp malul kaldığını, uğradığı cismani zarar nedeniyle manevi açıdan da zarar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 19.11.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 97.802,66 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... vekili, idari kusura dayalı olarak açılan davada idari yargının görevli olduğunu, davaya konu alacakların zamanaşımına uğradığını, istenen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., atfedilen tam kusuru kabul etmediğini, istenen tazminatları ödeyecek maddi gücü olmadığını ve bedellerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 97.802,66 TL sürekli işgücü kaybı tazminatı ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen ceza dava dosyasında konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen raporda belirlenen kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı ... vekili ve davalı ..."in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının, kaza sonucu çalışma gücünde oluşan azalma nedeniyle uğradığı zarar, geleceğe ilişkin olduğundan, davacının muhtemel yaşam süresinin ve bu süredeki gelirlerinin usul ve uygulamaya uygun olarak belirlenmesi önem kazanmaktadır. Çalışma hayatının, aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresini, bakiye yaşam süresi varsa kalan sürenin de pasif çalışma devresini oluşturduğu; işgücü kaybı nedeniyle tazminatın hesabında, pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulü gerektiği, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
Ayrıca, pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanmasında dikkate alınmaması gerektiği de açıktır.
Mahkemece hükme esas alınan 16.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda, davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin PMF 1931 Yaşam Tablosu"na göre belirlendiği, davacının 60 yaşa kadar aktif dönemde ve sonrasında pasif dönemde olacağı kabulü ile tazminat hesaplamasının yapıldığı; ancak, yaklaşık 5,5 yıllık pasif devre hesabında, AGİ dahil edilmiş asgari ücretin hesaba esas alındığı görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu bu yönüyle hatalıdır.
Bu durumda mahkemece; hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda doğru biçimde saptanan, 16.06.2043-08.01.2049 tarihleri arasındaki pasif devre zararı için, AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması konusunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davalı ..."in sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili ve davalı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine, 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.