17. Hukuk Dairesi 2014/2488 E. , 2014/6846 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki hizmet tespiti istemine ilişkin davada ... İş Mahkemesi ile ... 1. İş Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, ... "a tabi olan sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.
... İş Mahkemesi, davalının ... "da şubesinin bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir.
... 1. İş Mahkemesi ise, davalı ...nın ... "da Sosyal Güvenlik Merkezi adında şubesinin bulunduğu ve şubenin bulunduğu yer mahkemesi olan Alanya mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 5. maddesinde iş uyuşmazlıklarında yer itibari ile yetkili iş mahkemelerini belirlemiştir. Buna göre, “iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyeri için yetkili mahkemede de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme muteber sayılmaz.”
İş mahkemelerinde yetki kuralı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun yetki kurallarına uygun olup buna ek olarak işin yapıldığı yer, yani işyeri mahkemelerini de yetkili kılmaktadır.
İş mahkemesine açılan dava, dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
Türk Medeni Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca gerçek kişi yönünden “Yerleşim yeri sürekli kalma niyetiyle oturduğu
yerdir”. Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh sayılması gerekir. Aynı Kanun"un 17. maddesinde; gerçek veya tüzel bir kişinin birden çok yerde şubelerinin bulunması durumunda o şubenin işlemlerinden dolayı, iflas davası ayrık olmak üzere anılan şubenin bulunduğu yerde de dava açılabileceği yönünde düzenleme yapılmıştır. Diğer yandan 49. madde de, “Tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. Bu yer de genelde merkezin bulunduğu yerdir” hükmü getirilmiştir.
İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan davalı tarafça süresinde yapılmasa da hakim tarafından kendiliğinden bu husus göz önünde bulundurmalıdır. Bir başka anlatımla hakim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de resen yetkisizlik kararı verebilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.04.2008 gün ve 2008/10-329 Esas, 2008/334 Karar numaralı ilamında da "Davaya konu uyuşmazlık Tüzel kişilere karşı açılacak davalarda genel yetkili mahkeme, tüzel kişilerin yerleşim yerinin, yani merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olmakla birlikte, şube işlemleri nedeniyle açılacak dava, taraf olarak bağlı bulunulan merkez davalı gösterilerek, şubenin bulunduğu yerde de açılabilir. “Kurum adına işlem yapmaya yetkili bulunmak” şubenin tanımından ortaya çıkan bir sonuç olup, şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olmasında tek başına yeterli değildir. Şubenin bulunduğu yer yetkisi, o şubenin yapmış olduğu işlemlerden, davacıya ait işlemlerin yürütülmesinden doğan uyuşmazlıklarda geçerli bulunmaktadır." görüşü benimsenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, ... "dan tarım sigortalısı olduğunu, çalıştığı hizmet süresinin tespitini talep etmiştir. Davalı süresinde yetki itirazında bulunmuştur.Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde; eldeki davada yetkili mahkeme ...’nın merkezinin bulunduğu ... veya davacının işlemlerini yürüten şubenin bulunduğu yer mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın ... 1. İş Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21.ve 22. maddeleri gereğince ... 1. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.