8. Hukuk Dairesi 2017/1172 E. , 2017/4194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Vasi Atanması
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının, 86 yaşındaki bekar ve çocuksuz kardeşinin hukuki ehliyetinin akıllıca bir yaşam sürmeye elverişli olmadığını, başkalarının yönlendirmesi ile bankadaki paralarının çekilip gereksiz harcandığını bildirerek, davacının vasi olarak atanmasını talep etmiştir.
Toplanan deliller, kısıtlı hakkında kolluk marifetiyle yapılan araştırma ve tüm dosya içeriğine göre, kısıtlanması istenen ..."ın yalnız başına hayatını sürdürdüğü, gayet sağlıklı ve aklı yerinde olduğu, gereksiz herhangi bir harcamasının olmadığı, yaşlılıktan dolayı hukuki işlem yapmaya engel halinin olmadığı, kolayca kandırılamayacağı, gereksiz şekilde israf ve çok fazla harcama yapmadığı, kişinin kısıtlanmasını gerektiren bir hali olmadığına kanaat getirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar veriilmiştir.
Türk Medeni Kanunu"nun 405. maddesinde; akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginin kısıtlanacağı, 406. maddesinde ise; savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her erginin kısıtlanacağı hükme bağlanmıştır.
Mahkemece, resmi sağlık kurulundan rapor alınmadan, kolluk araştırması, tapu kayıtları ve bankalar ile yapılan yazışmalar esas alınarak karar verilmiştir. Oysa, ilgilinin akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokacak durumda olup olmadığı ve malvarlığını kötü yönetme, savurganlık gibi olumsuz davranışlarının bulunup bulunmadığı yönünden ilgilinin ileri düzeyde bir merkeze sevk ile sağlık kurulu raporu alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile talebin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,
23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.