15. Hukuk Dairesi 2016/1535 E. , 2017/2868 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla ödenen iş bedeli ve ayıp giderim bedeline ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, tarafların davacıya ait yazlığın birtakım inşaat ve tadilat işleri için şifai olarak anlaştıklarını, davalıya toplam 91.200,00 TL ödediğini ancak işin kalitesiz, eksik ve kusurlu ifa edildiğini anlayınca Mahkeme kanalıya tespit yaptırdığını, rapora göre davalıya fazla ödenen 27.691,00 TL ve 2.880,00 TL ayıp giderim bedelinin yasal faizi ile yapılan ihtar,tespit giderlerin de davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiş, davalı ise; tüm işlerin ve bedellerinin davalıya danışılarak ve onayı alınarak yapıldığını, dışarıdan alınan hizmetlerde iskonto yaptırıldığı bu nedenle davacının alacağının olmadığı, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davanın açıldığı 28.05.2014 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un amaç başlıklı 1. maddesinde "Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir." hükmü bulunmaktadır. Kanun"un tanım başlıklı 3. maddesinin (ı) bendi, "Sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi", (k) bendi, "Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi", (l) bendi "Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler
arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder" şeklindedir. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir. Açıklanan hususlar gözetildiğinde eser sözleşmesi ilişkisinin de Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer yanın ise satıcı/sağlayıcı olması gerekir. Bu koşulların bulunması halinde tüketici işleminden ve sonuçta da görevli mahkemenin "tüketici mahkemesi" olduğundan söz edilebilecektir.
Ayrıca görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınmalıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa"nın 73/1. maddesi uyarınca taraflar arasında tüketici işlemi ilişkisi mevcut olup, görevli mahkeme Tüketici mahkemesidir. Çeşme’de ayrı bir Tüketici Mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara karar ile Tüketici Mahkemesi sıfatıyla işin esasına girilip, sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazları incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.