Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2013/5-205
Karar No: 2013/438

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/5-205 Esas 2013/438 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2013/5-205 E.  ,  2013/438 K.

    "İçtihat Metni"

     İtirazname :2009/279911
    Yargıtay Dairesi : 5. Ceza Dairesi
    Mahkemesi : İZMİR 20. Asliye Ceza
    Günü : 29.05.2009
    Sayısı : 703-507

    Mühür bozma suçundan sanık Ş. D."un 5237 sayılı TCK"nun 203/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 29.05.2009 gün ve 703-507 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 09.10.2012 gün ve 399-10039 sayı ile;
    "19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile TCK"nun 61. maddesine 9. fıkra olarak eklenen düzenlemeye göre, adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda, bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az, üst sınırı da hapis cezasının üst sınırından fazla olamayacak ise de; bu düzenlemenin 19.12.2006 tarihinden itibaren işlenen suçlar için uygulanması mümkün olup suç tarihine göre cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırının 5 gün olduğu gözetilmeksizin sanık hakkında fazla ceza tayini" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay C.Başsavcılığı ise 12.12.2012 gün ve 279911 sayı ile;
    "Sanığın üzerine atılı "mühür bozma" suçunu düzenlendiği TCK’nun 203. maddesinde seçimlik ceza öngörülmüştür. 5237 sayılı TCK’nun kapsamında seçimlik ceza olarak öngörülen maddelerde "hapis cezasının" alt ve üst hadleri belirtildiği halde, "adli para cezası" yönünden herhangi bir alt ve üst had öngörülmediğinden, sanıkların lehine olacak şekilde TCK’nun 52/1. maddesinde adli gün para cezası için öngörülen hadler uygulanmak idi.
    Ancak; 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile TCK’nun 61. maddesine 9. fıkra olarak eklenen düzenlemeye göre, adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda, bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az, üst sınırı da hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz hükmü getirilmiştir. Bu yasal düzenleme, alt sınırdan adli para cezası verilen sanıklar yönünden aleyhe bir düzenleme olduğundan, bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra işlenen suçlar yönünden uygulama alanı bulacaktır. Aslında bu hususta Yüksek Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasında herhangi bir görüş ayrılığı da yoktur.
    Bu yasal düzenleme ışığında somut olaya bakıldığında; yerel mahkeme sanığın üzerine atılı suç bakımından seçimlik ceza olarak adli para cezasını tercih etmiş ve asgari hadden adli para cezası verilmesini kararlaştırmıştır. Yerel mahkeme yaptığı delil değerlendirmesi sonunda, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan TCK"nun 61/9. maddesi uyarınca maddede öngörülen hapis cezasının alt haddi olan 6 aylık (180 gün) süreyi nazara alarak sanığa fazla ceza vermiştir. Bu hatalı uygulama yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Yüksek Dairenin sanık hakkında uygulanan adli gün para cezasını 5 güne çekerek sonuçta sanığın 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermesi yönünde karara itiraz edilmesi düşünülmüştür” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    5271 sayılı CMK"nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 5. Ceza Dairesince itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; Özel Daire tarafından, suç tarihine göre cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırının 5 gün olduğu gözetilmeksizin sanık hakkında fazla ceza tayini isabetsizliğinden bozulmasına karar verilen yerel mahkeme hükmünün, 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle onanmasına karar verilmesinin mümkün olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Akhisar C. Başsavcılığınca sanık Ş.D. hakkında 06.03.2006 tarihinde işlediği mühür bozma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
    Yerel mahkemece 5237 sayılı TCK"nun 203/1. maddesi kapsamında kalan eylem için kanunda öngörülen seçimlik yaptırımlardan adli para cezası tercih edilerek uygulama yapıldığı, “…suçun işleniş biçimine göre cezası asgari hadden tayini” şeklinde gerekçe gösterilmek suretiyle temel gün biriminin “180 gün” olarak tayin edildiği, sanığın 5237 sayılı TCK"nun 203/1, 62 ve 52. maddeleri uyarınca sonuç olarak 3.000 Lira adli cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    5237 sayılı TCK’nun “Mühür bozma” başlıklı 203. maddesinde, “Kanun veya yetkili makamların emri uyarınca bir şeyin saklanmasını veya varlığının aynen korunmasını sağlamak için konulan mührü kaldıran veya konuluş amacına aykırı hareket eden kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır” hükmüne yer verilerek, tanımlanan suç için hürriyeti bağlayıcı ceza ve adli para cezası seçimlik yaptırım olarak öngörülmüş, ancak adli para cezası yönünden alt ve üst sınırlar gösterilmemiştir.
    5237 sayılı TCK’nun “Adli para cezası” başlıklı 52. maddesinin 1. fıkrası; “Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir” şeklinde düzenlenmiş olup, bu düzenlemeye göre gün adli para cezasının alt sınırı 5 gündür.
    19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile TCK’nun 61. maddesine 9. fıkra olarak eklenen düzenlemeye göre ise, adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda, bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az, üst sınırı da hapis cezasının üst sınırından fazla olamayacaktır. Ancak bu düzenlemenin 19.12.2006 tarihinden sonra işlenen suçlar için uygulanması mümkündür.
    İnceleme konusu olayda, suç tarihinin 19.12.2006’dan önce olması nedeniyle TCK’nun 61/9. maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığından, TCK’nun 203. maddesinde öngörülen seçimlik yaptırımlardan adli para cezasının seçilmesi durumunda, para cezasının alt sınırı, anılan Kanunun 52/1. maddesi gereğince 5 gün olacaktır. Buna rağmen yerel mahkemece suç tarihinden sonra yürürlüğe giren TCK’nun 61. maddesinin 9. fıkrası gözetilerek, TCK’nun 203. maddesindeki “…6 aydan 3 yıla kadar hapis…” hükmü uyarınca, adli para cezasına ilişkin gün biriminin alt sınırı, “6 aylık” sürenin karşılığı olacak şekilde “180 gün” olarak tayin edilmiştir.
    Uyuşmazlığın çözümü açısından 1412 sayılı CMUK"nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesi üzerinde de durulmalıdır.
    Temyiz makamı olan Yargıtayın hukuksal denetimini yaptığı davanın esasına karar vermesi ve davayı bu aşamada bitirmesi, 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinde dokuz bent halinde sayılan hallerle sınırlı ve istisnai bir durumdur. Yargıtayın bu yetkisini kullanması, işi yeniden mahkemeye göndermeye gerek olmadığını gösteren iki temel şartın bulunmasına bağlıdır.
    Buna göre:
    a- Maddi sorunun daha fazla aydınlatılması için bir araştırma gerekmemelidir.
    b- Maddi sorun bakımından mahkemeye bırakılmış serbest değerlendirme yetkisi söz konusu olmamalıdır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.06.2004 gün ve 115-138 sayılı kararında da belirtildiği üzere; bu düzenleme ile temyiz aşamasında belirlenen hukuka aykırılıkların doğrudan Yargıtayca giderilmesi, yeni bir karar verilmek üzere dosyanın esas mahkemesine gönderilmesine ihtiyaç duyulmadığı durumlarda, yargılamanın gereksiz yere uzamasına engel olmayı ve işin temyiz denetimi aşamasında bitirilmesi amaçlanmaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Özel Dairece sanık hakkında kurulan hükmün, suç tarihi itibariyle alt sınırın 5237 sayılı TCK"nun 52/1. maddesi gereğince 5 gün olarak belirlenmesi gerekirken, suç tarihi itibariyle uygulanma ihtimali olmayan TCK"nun 61/9. maddesi gereğince alt sınırın belirlenmesi nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. Hakimin, takdire dayalı bir hususla ilgili olarak takdirini ne şekilde kullanacağını açıkça ifade ederek, alt sınırdan uygulama yapacağını belirtmiş olması karşısında, Özel Dairece bozma nedeni yapılan bu hukuka aykırılıktan ötürü, yeni bir karar verilebilmesi için bir araştırmaya gerek olmadığı gibi, mahkemeye bırakılmış serbest bir değerlendirme yetkisi de bulunmadığından, yerel mahkeme hükmünün bozulmasına gerek olmayıp, 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin amacı da dikkate alındığında, bozma nedeni sayılan bu hukuka aykırılığın Yargıtayca verilecek bir kararla düzeltilmesi mümkün ve gereklidir.
    Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığının Özel Dairece bozma konusu yapılan aykırılığın düzeltilerek onanmasının mümkün olduğuna ilişkin itirazının kabulüne, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün, adli para cezasına ilişkin temel gün biriminin, alt sınır olan 5 gün yerine, belirtilen takdirin üzerinde olacak şekilde “180 gün” olarak tayin edilmesi isabetsizliğinden bozulmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK’nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan Genel Kurul Başkanı ve on bir Genel Kurul Üyesi; "Yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerektiği" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.

    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 09.10.2012 gün ve 399-10039 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
    3- İzmir 20. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 29.05.2009 gün ve 703-507 sayılı kararın, adli para cezasına ilişkin temel gün biriminin, alt sınır olan 5 gün yerine, belirtilen takdirin üzerinde olacak şekilde “180 gün” olarak tayin edilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    Ancak, bozma nedeni yeni bir yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK’nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca, halen yürürlükte bulunan 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak ;
    Sanık hakkında mühür bozma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 203/1 maddesi uyarınca adli para cezası ile cezalandırılmasına esas olmak üzere gün adli para cezasının “5 gün” olarak belirlenmesine, aynı kanunun 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak sonuçta 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca gün adli para cezasının günlüğü 20 TL’den adli para cezasına çevrilerek sanığın sonuç olarak 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.10.2013 günü yapılan birinci müzakerede gerekli çoğunluk sağlanamadığından, 05.11.2013 günü yapılan ikinci müzakerede oyçokluğuyla karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi