Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2019/7688
Karar No: 2021/2737
Karar Tarihi: 31.05.2021

Danıştay 3. Daire 2019/7688 Esas 2021/2737 Karar Sayılı İlamı


T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/7688
Karar No : 2021/2737

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, kanuni temsilcisi olduğu ... Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketinin 2014 yılının Kasım ila Aralık, 2015 yılının Ocak ila Haziran dönemlerine ait gelir (stopaj) vergisi ve fer'isinden oluşan kamu alacağının güvence altına alınması amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesinin 3. bendi uyarınca “İstanbul İli Gaziosmanpaşa İlçesi ... Mah. ... ada ... parsel” ve “İstanbul İli Pendik ... Mah. ... ada ... parsel” de bulunan taşınmazları ile ... plakalı aracı ve muhtelif bankalardaki hesaplarına uygulanan ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'da yer alan teminat isteme, ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk işlemlerinin kamu alacağının cebren tahsil ve takip usulleri olmayıp, icrai muamelelere başlamadan önce kamu alacağını korumaya yönelik işlemler olduğu, bu nedenle bu tür işlemlerin asıl kamu borçlusu, diğer bir anlatımla verginin mükellefi veya sorumlusu hakkında tesis edilebileceği, söz konusu işlemlerin kanuni temsilciler hakkında uygulanmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ihtiyati haciz kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Davacının 25/07/2014 tarihli yönetim kurulu kararıyla asıl borçlu ... Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketini münferiden temsil ve ilzama yetkili olmak üzere müdür olarak seçildiği, 06/08/2015 tarihli yönetim kurulu kararı ile müdür olarak temsil yetkisinin sona ermesine karar verildiği, asıl borçlu şirketin beyan üzerine tahakkuk eden 2014 yılının Kasım ila Aralık, 2015 yılının Ocak ila Haziran dönemlerine ilişkin vergi borçlarının güvence altına alınması için davacının da aralarında bulunduğu şirket yöneticileri hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesinin 3. fıkrası gereğince sorumlu olunan borç miktarı kadar ihtiyati haciz kararı alındığı ve uygulandığı, sözü edilen şirketin 17/08/2016 tarih ve 29804 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ticaret sicil kaydının 31/08/2016 tarihinde ticaret sicilinden re'sen terkin edildiği hususunun 08/09/2016 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilan edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, olağanüstü hal kapsamında asıl borçlu şirket hakkında sicilden silme işleminin gerçekleştiği dikkate alındığında, davacının da şirket temsilcisi olarak kaçması veya mal kaçırması ihtimali mevcut olduğundan, bu sebeple yüksek tutarlı amme alacağını güvence altına almak amacıyla uygulanan ihtiyati hacizde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 670 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 5. maddesinde borçların ödenmesinde bir sıralama yoluna gidildiği, asıl borçlu şirketin borçlarının tahsili amacıyla bahse konu maddenin uygulanıp uygulanmadığına bakılmaksızın doğrudan tüzel kişiliğinin son bulduğu gerekçe gösterilerek karar verilemeyeceği, ödemenin öncelikle Hazineden tahsili cihetine gidilmesi gerektiği, esas amme borçlusu olmayan kanuni temsilciler adına ihtiyati haciz gibi amme alacağının korunmasına yönelik işlemin uygulanabileceğine dair bir açıklık bulunmadığı, bu müessese ile asıl borçlu dışındaki kişilerin mülkiyet haklarının geçici de olsa sınırlandırılmasında hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca ...-TL maktu harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca bu kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)- KARŞI OY :
670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 5. fıkrasında, Hazineye bedelsiz olarak devredilen şirketlerin vergi borçlarının ödenmesine ilişkin düzenlemelere yer verilmekle birlikte gerek belirtilen Kanun Hükmünde kararnamede gerek olağanüstü hal kapsamında çıkarılan diğer kanun hükmündeki kararnamelerde kamu alacağının şirket tüzel kişiliğinden ve kanuni temsilcilerinden takip ve tahsiline ilişkin 6183 sayılı Kanunun usul ve esaslarının uygulanmayacağına dair bir kural yer almamıştır.
Davacı adına, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca kapatılarak, her türlü mal varlığı alacakları, hakları ile belge ve evrakı bedelsiz olarak Hazineye devredilen ve ticaret sicil kaydı silinerek mükellefiyeti sona erdirilen ... Eğitim Hizmetleri Anonim Şirketine ait kamu alacağının güvence altına alınması amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesinin 3. bendi uyarınca kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emri içeriği borçlarla ilgili olarak 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 5. fıkrası kapsamında herhangi bir işlem tesis edilmemiş dolayısıyla sözü edilen fıkranın, şirketlerin vergi borçlarının ödenmesine ilişkin düzenlemeleri ile 6183 sayılı sayılı Kanun'un takip ve tahsile ilişkin kuralları doğrultusunda, kamu alacağının şirketin Hazineye devredilen mal varlığından tahsil imkansızlığı ortaya konulmamıştır.
Bu nedenle, kamu alacağının 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Hazineye devredilen şirketin mal varlığından tahsili yoluna gidilmeksizin davacıdan kamu alacağının güvence altına alınması amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 13. maddesinin 3. bendi uyarınca ihtiyati haciz uygulanması hukuka uygun düşmediğinden, yazılı gerekçeyle ihtiyati haczi kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun kabulü yönündeki Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi