7. Hukuk Dairesi 2014/22356 E. , 2015/165 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Gerede Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 05/06/2013
Numarası : 2012/61-2013/290
Davacı İ.. S.. adına vekili Av.H.. A.. B.. Gerede Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatı ile)"den verilen 05.06.2013 gün ve 2012/61 Esas 2013/290 Karar sayılı karara ilişkin Dairemizin 03.04.2014 gün ve 2013/23009 Esas ve 2014/7404 Karar sayılı ONAMA kararının maddi hataya dayandığını ileri sürerek, maddi hatanın giderilmesi isteğinde bulunmuştur.
Dairemiz kararında maddi hata yapıldığına dair dilekçede davacı vekili, davalının fazla mesai ücretini ödediğini yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, tanıkla kanıtlamasının mümkün olmadığını, bilirkişinin tanık beyanlarını esas alarak fazla mesainin zamsız kısmının ödendiğini belirterek sadece %50 zamlı kısmını hesap ettiğini, mahkemenin bunu hüküm altına alındığını, kararın Daire tarafından temyiz taleplerinin reddi ile onandığını, ancak aynı mahiyetteki kararları 2013/23010, 2013/23011, 2013/26608, 2013/23609 Esas sayılı ilamları fazla mesainin tanıkla ispatının mümkün olmadığı gerekçesi ile bozduğunu, bu nedenle onama ilamlarının maddi hataya dayandığını belirtmiştir.
Dosya ve eklerinin yeniden incelenmesinde, davalının davacının hakettiği fazla mesai ücretini ödediğine dair imzalı bordro, banka dekonto, ödeme makbuzu gibi yazılı belge ibraz etmediği, ödemenin tanık ile ispatının mümkün olmadığı, bu nedenle Dairenin bu yöne ilişkin davacının temyiz talebinin reddi ile kararı onamasının maddi hataya dayandığı, görülmekle Dairemizin 03.04.2014 tarihli ONAMA kararı ortadan kaldırılmalı, davacının 05.06.2013 tarihli mahkeme kararına yönelik temyiz itirazları yeniden incelenmelidir.
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde bulunmaması nedeni ile reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde çalıştığını, haklarını talep ettiği için işten çıkartıldığını, kendisine ödenen ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ise eksik olarak cari asgari ücretten hesaplandığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kanun dışı grev ile işi bıraktığı halde iyiniyetli davranılarak kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izinlerinin ödendiğini, davacının davalıyı ibra ettiğini, kaldı ki tüm işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmıştır.
Taraflar arasında fazla çalışma ücretinin ödenip ödenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda,
Mahkemece; davacı tanık beyanları doğrultusunda yapılan fazla çalışmaların saat karşılığının ödendiğini, zamlı kısmının ödenmediğini esas alan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuş ise de; yukarıda da belirtildiği üzere, fazla çalışma yapıldığının ispat yükü işçide, yapılan fazla çalışmanın karşılığının ödendiğini ispat yükü ise işverendedir. İşveren, yapılan fazla çalışmaların karşılığı ücretlerin ödendiğini ispatlayamamıştır. Bu nedenle yapılan tüm fazla çalışma ücret alacağının hüküm altına alınması gerekirken, sadece %50 zamlı kısmının tahsiline karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Dairemizin 03.04.2014 gün ve 2013/23009 Esas 2014/7404 Karar sayılı ONAMA kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, davacının yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.