6. Ceza Dairesi 2014/11574 E. , 2018/504 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdur ..."a yönelik; sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."a yönelik; sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ..."a yönelik yağma suçlarından kurulan mahkümiyet hükümlerin incelenmesinde;
TCK"nın 61. maddesine aykırı olarak, anılan yasanın 31/2. ve 31/3. maddelerinin, 168. maddesinden sonra uygulanması kanuna aykırı ise de sonuca etkili görülmediğinden; anılan husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanıklar ... hakkında mağdur ..."e yönelik yağma suçundan kurulan mahkümiyet hükümlerin incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Bir başkasının, kendisinin veya yakınının; hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Malın alınması veya verilmesini temin için zilyetin üzerinde cebir ve tehdit kullanılmaktadır. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamakta ve bu durumda failin malı doğrudan alması söz konusu olmaktadır. Yani mağdur malı teslim etmektedir. Bu suçla korunan hukuki değer yalnızca malvarlığı değil, aynı zamanda kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığıdır.
Yağma, icrai hareketle işlenebilen bir suç tipidir ve bu suçun maddi unsuru hareket kısmıdır. Kullanılan cebir ve tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkartmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Cebir, ""bir kimseye karşı bir şeyi yapması veya yapmaması ya da kendisinin yapması için zor kullanma"" anlamına gelmektedir. Burada mağdura karşı kullanılan ""zor"", fiziki zorlamadır. İradenin zorlanması cebir kavramı içerisinde değil, tehdit içerisinde değerlendirilir. Tehdit, muhatabın üzerinde zorlama etkisinin hali hazırda bedensel tesir eden zorlama ile değil gelecekte belirtilen manevi bir zorlama, korkutmayla oluşmasıdır. Ciddi tehdidin objektif olarak ciddi görünüm uyandırması ve tehdit edilen tarafından ciddiye alınması da gerekir. Yağma suçunda tehdit, şahıs veya malvarlığına ilişkin ve kişiyi büyük bir tehlikeye düşürecek ağırlıkta bulunması gerekir. İşte bu konumdaki tehdit yağmanın elverişli zorlama aracı olmaktadır. Tehlikenin büyük olup olmadığı daha çok fiili bir mesele olup, tehdidin yönlendirilmiş olduğu şahıs yer ve zamanda gözönüne alınarak somut olayda nicelik incelemesi gerekmektedir. Tehdit edilen kötülük ile malın teslimi arasında oran yoksa yine yağmadan bahsedilemez.
Somut olaya gelince;
Olay günü, mağdurun minübüs garajının arkasındaki merdivenlerinden indiği sırada daha önceden mahalleden tanıdığı sanık ..., hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verilen ....e tanık ... ile karşılaştığı, sanık ... ve Tayfur"un kendisinden 50 kuruş istedikleri, olumsuz yanıt almaları üzerine mağdurdan cebindekilerini çıkarmasını söyledikleri, mağdurun önce anahtarlığını çıkardığı, ardından Tayfur"un söylemesi üzerine cep telefonunu çıkarıp verdiği, sanıkların cep telefonunu inceleyip içindeki hafıza kartını alarak iade ettikleri, tanık ..."nın sanık ... ve Tayfur"a "bırakın gitsin diyerek" seslendiği, mağdurun ise korktuğu için hafıza kartını geri isteyemediğini belirttiği olayda; sanıklarca sarf edilen sözlerin ve/veya mevcut fiziki koşulların yukarıda belirtilen yağma suçunun unsuru olarak betimlenen tehdit boyutuna ne şekilde ulaştığı denetime olanak verecek şekilde açıklanıp gösterilmeden, mağdurun sanık ve/veya sanıkların kimliklerine yönelik geçmişten gelen algı ya da tasavvurunun, ya da mağdurun psikolojik durumu ve/veya ürkek kişiliği ile yarattığı düşünceye de bu şekilde bir anlam yüklenemeyeceği dikkate alındığında; sanık hakkında yerinde olmayan gerekçe ile yağma suçundan mahkümiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.