Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6494
Karar No: 2019/4232
Karar Tarihi: 12.06.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/6494 Esas 2019/4232 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/6494 E.  ,  2019/4232 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 83.906,65 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (.... için poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) davacılara verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar vekilince duruşmalı, davalılardan ..., .... vekillerince de duruşmasız olarak istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14/05/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacılar vekili Avukat ... ile davalılardan ....vekili Avukat ... geldiler. Diğer davalılar adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan gün de düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    KARAR
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davacıların tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya kapsamından, 20/09/2007 tarihinde meydana gelen kazada davacılar murisinin vefat ettiği, hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda iş kazasının meydana gelişinde sigortalının %50, davalı ..."un %50 oranında kusurlu oldukları yönünde görüş bildirildiği, kaza tespit tutanağına göre kaza yapan forklift malikinin davalı ... şirketi olduğunun açıkça anlaşıldığı, buna karşılık dosya bu kaza tespit tutanağı ve 04/11/2009 tarihli, 45409 yevmiye numaralı menkul satış sözleşmesindeki kayıtlara göre sigortalının kaza anında kullandığı forkliftin plakasının 34-07-13696, Doosan marka LS00333 şasi, 59075969 motor numaralı olduğu, dosyaya davalı ... şirketi tarafından ibraz edilen finansal kiralama sözleşmesinin tarihinin ise kazadan sonraki bir tarih (21/04/2008) olduğu, ibraz edilen bu sonraki tarihli finansal kiralama sözleşmesine konu forkliftin marka ve seri numaralarının kaza yapan forkliftten farklı olduğu anlaşılmaktadır.
    3-İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. maddesinde "Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır" şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK"nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay"ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür.
    Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay"ın uygulamalarında, işleten sıfatının belirlenmesinde araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması ve fiili hakimiyetin uzun süreli olması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
    Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu"nun 9. maddesinde "finansal kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayan şirkete aittir. Ancak taraflar sözleşmede, sözleşme süresi sonunda kiracının, malın mülkiyetini satın alma hakkını haiz olacağını kararlaştırabilirler" düzenlemesi; 17/1. maddesinde "finansal kiralama konusu mal kiralayan şirketin mülkiyetindedir" düzenlemesi yapılmış ve finansal kiraya konu malın mülkiyetinin kiraya verende olacağı kabul edilmiştir. Ancak, anılan Kanun"un 13/1. maddesindeki "kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etmek hakkına sahiptir" düzenlemesi ile, malı fiilen kullanma hakkının ve malın zilyetliğinin kiracıda olacağı kabul edilmiştir. Bu yasal düzenlemelerin sonucu olarak ve yukarıda açıklanan, maddi ölçüye göre finansal kiralama konusu aracın işleteni kiracı olacaktır.
    Somut olayda; davaya konu trafik kazasına karışan forkliftin, davalı .... adına kayıtlı olduğu; davaya konu kazanın 20/09/2007 tarihinde gerçekleştiği dosya kapsamı ile sabittir.
    Bu durumda mahkemece; finansal kiralama şirketine ait forkliftin, davalı ..."un çalışanı olan davacılar murisinin idaresinde kaza yaptığı da dikkate alınmak suretiyle; davalı ... ile araç maliki .... arasında finansal kiralama sözleşmesi bulunup bulunmadığı, davalı ..."un aracı fiili hakimiyetinde bulundurmasının sebebi üzerinde durulup, varsa araca ilişkin finansal kiralama sözleşmesi de getirtildikten sonra, yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında, işleten sıfatı ile sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı gerekçeyle sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    4-Davalı ... şirketinin sorumluluğu zorunlu mali sorumluluk sigorta sözleşmesine dayanmakla birlikte, bu sorumluluğun sınırı poliçe limiti dahilinde kalmak kaydıyla işletenin sorumlu olduğu tutardır. Sigorta şirketinin poliçe limitleriyle sınırlı olarak maddi tazminattan sorumlu olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulduğuna göre, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinden sorumluluğunun da aleyhine hüküm kurulan miktar nazara alınıp oranlanarak belirlenmesi, gerekirken diğer davalılarla birlikte yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tamamından sorumluluğu yoluna gidilmesi isabetsizdir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalılar .... ile ... .... A.Ş."nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalılardan .... yararına takdir edilen 2.037,00TL duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ile ..."ye iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacılara yükletilmesine,
    12/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi