Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7273
Karar No: 2021/15347
Karar Tarihi: 02.12.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/7273 Esas 2021/15347 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespitini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, ancak Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunu kabul ederek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı Kurum vekili temyiz başvurusunda bulunmuş ve Yasa'nın Geçici 18. ve 5510 sayılı Kanunun Geçici 8. maddelerinde belirtilen şartları açıklayarak davacının bağ-kur kapsamında tescili olmadığı, prim ödemesi ve başvurusunun da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Yüksek Mahkeme de davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarını kabul etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmuştur.
Kanun maddeleri:
- 1479 sayılı Yasa'nın Geçici 18. maddesi
- 4956 sayılı Yasa
- 5510 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi
10. Hukuk Dairesi         2021/7273 E.  ,  2021/15347 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi

    Dava Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespiti istemine ilişkindir.
    İlk derece mahkemesince hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüyle, kararın kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi kararının, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor ve dosyadaki belgeler incelendi, gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
    1) DAVACININ İSTEMİ
    Davacı Bağ-Kur sigortalılık süresinin tespitini talep etmiştir.
    2) DAVALILAR CEVABI
    Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    3) MAHKEME KARARI
    a) İlk derece mahkemesi kararı
    İlk derece mahkemesi tarafından, davanın reddine karar verilmiştir.
    b) Bölge adliye mahkemesi kararı
    Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b.2 maddesi uyarınca kabulü ile, ... 37. İş mahkemesine ait 11/03/2020 tarih ve 2018/375 e. 2020/82 k. sayılı kararının kaldırılmasına, davacının 04/10/2000 ile 26/03/2002 tarihleri arasında 1479 sayılı yasa kapsamında zorunlu bağ-kur sigortalısı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
    4) TEMYİZ TALEBİ
    Davalı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle ilgili karar temyiz edilmiştir.
    5) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
    1479 sayılı Yasa’nın Geçici 18. maddesinde; bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982-04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir.
    4956 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler. Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02/08/2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Yasa kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20/04/1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22/03/1985 tarihinden itibaren de vergi, esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler.
    Aynı şekilde, 5510 sayılı Kanunun geçici 8. maddesine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 01.10.2008 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 01.10.2008 tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş; aynı maddede, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmak şartıyla, 01.10.2008 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmayanlara, 04.10.2000-01.10.2008 tarihleri arasında vergiye kayıtlı oldukları süreyi borçlanma imkanı getirmiştir.
    Geçici 8. maddesinde belirtilen "yazılı başvuru" şartı, şekil şartı olmayıp; sigortalının, 01.10.2008 tarihi öncesi döneme ilişkin vergiye kayıtlı olduğu süreyi, yasada belirtilen 6 aylık sürede, Kurum"a başvurarak veya borçlanmaya ilişkin prim ödeyerek, borçlanma iradesini ortaya koyması, yasadan yararlanmak için yeterli sayılmalıdır. Anılan yasada belirtilen 6 aylık sürenin geçmesinden sonra, 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin sürenin, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, 06.10.1993 ile 04.03.1996 ve 26.03.2002 ile 28.05.2014 tarihleri arasında vergi kaydı ve 09.08.1993 tarihinden itibaren devam eden meslek odası kaydına dayalı olarak bağ-kur sigortalılık tespitinin istenildiği işbu davada, davacının tespite konu dönemde bağkur kapsamında tescili olmadığı gibi, prim ödemesi ve başvurusunun da bulunmadığı belirgin olduğundan, yukarıda belirtilen mevzuat kapsamında değerlendirme yapılıp davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi ....Hukuk Dairesinin, istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi ....Hukuk Dairesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi