11. Hukuk Dairesi 2018/979 E. , 2019/2681 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27/09/2017 tarih ve 2015/378-2017/915 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili tarafından ithal edilen paketleme makinesinin, ithalat işlemlerinin tamamlanabilmesi için 24/07/2012 tarihinde davalı şirketin deposuna hasarsız ve tam çalışır durumda teslim edildiğini, davaya konu makinenin davalının kusurlu hareketi sebebiyle hasar gördüğünü, müvekkilinin zararının bir kısmının kendi sigorta şirketince karşılandığını ancak makinenin ithal edilmesi sırasında ödenen KDV bedelinin tahsil edilemediğini, ayrıca bu olay nedeniyle kar mahrumiyeti yaşadığını ileri sürerek 12.832,48 TL (5.580 Euro) KDV alacağı ile mahrum kaldığı karın 33.764,26 TL kısmının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı yanın, davaya konu makineyi ithal ederken ödediği KDV bedelinin davalıdan tahsilini istediği ancak, dosyaya sunulan kanıtlardan ithal işleminin tamamlanmadığının yani makinenin henüz millileşmediğinin anlaşıldığı, bu durumda davacının ödediği KDV bedelinin iadesini ilgili idareden talep edebileceği, bu talebin muhatabının davalı olmadığı, davacının iade için başvurup başvurmadığı, başvurduysa ne kadar tahsilat yapabildiği hususunda delil sunamadığı, bu itibarla, davacının KDV’ye ilişkin bir zarara uğradığının kabulünün mümkün olmadığı, davacının kar mahrumiyeti talebi müspet zararlardan olup, bunun talep edilebilmesi için taraflar arasındaki sözleşmede bu hususta açık hüküm bulunması gerektiği, sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmadığından davacının anılan talebinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.