10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/4526 Karar No: 2014/4460 Karar Tarihi: 04.03.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/4526 Esas 2014/4460 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/4526 E. , 2014/4460 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı ve davacı SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-)Davalıya yersiz ödendiği ileri sürülen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67’nci maddesinin ikinci fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, yersiz ödenen aylıklar toplamı olan asıl alacağın, icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, takibe haksız itiraz eden davalı borçlunun, davacı alacaklı Kurum yararına hüküm altına alınan asıl alacak tutarının taleple bağlılık gereğince %20’ı oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, anılan istemin reddi yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3"üncü maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün iki nolu bendinin silinerek yerine “Hüküm altına alınan asıl alacak tutarı üzerinden %20 oranında belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı Kuruma verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.