11. Hukuk Dairesi 2018/1375 E. , 2019/2679 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 31/10/2017 tarih ve 2016/405-2017/426 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin temlik eden Fortis Bank A.Ş’den aldığı çek karnesini, ortağı olduğu dava dışı şirketin kasasına koyduğunu, şirketin diğer ortağının sahte imzalarla çekleri piyasaya sürdüğünü, çekler ödenmek üzere bankaya ibraz edildiğinde müvekkilinin imza sirkülerinin davalı bankada bulunmasına rağmen davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek çekteki imzaları karşılaştırmadığını, çok sayıda ve yüksek miktarda çekler ibraz edilmesine rağmen bankanın müvekkiline haber vermediğini, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek şimdilik 8000 TL"nin davalı bankadan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini, davacının basiretsiz davranışları nedeniyle çeklerin üçüncü kişilerin eline geçtiğini, davacının bankaya ödemeden men talimatı vermediğini, hesaplarını düzenli kontrol etmediğini, üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, meydana gelen zarardan davalı bankanın %25 oranında kusurlu olduğu, davacının ise %75 oranında müterafik kusuru bulunduğu, davalı banka tarafından davaya konu çeklerle ilgili olarak 16.480,00 TL ödeme yapıldığı, bu tutarın çeklerin zorunlu karşılığına ilişkin olduğu, zikredilen tutarın davacı hesabına borç kaydedildiği ancak banka tarafından tahsili için girişimde bulunmadığından bu aşamada zikredilen ödeme sebebiyle davacının mal varlığında bir eksilme meydana gelmediği, davaya konu çeklerden sadece 1227479 seri numaralı çeke ilişkin olarak davacının hesabından 4.500,00 TL ödeme yapıldığı, her ne kadar bilirkişi raporunda, davacının, zikredilen çek için ödeme tarihinde hesabına çek tutarıyla uyumlu olarak 4.500,00 TL yatırıldığı, bu hususun çeke ilişkin ödemenin davacının bilgisi dahilinde olduğunu gösterdiği, bu nedenle bu çekle ilgili olarak davalının sorumlu olmayacağı şeklinde kanaat bildirilmişse de, salt, davacı tarafından ödeme günü ile aynı tarihte banka hesabına yapılan ödemenin, işlemin davacının bilgisi dahilinde yapıldığını ispat noktasında yetersiz olduğu, bu durumda davacının 1227479 seri numaralı çeke dayalı olarak hesabından yapılan 4.500,00 TL’nin davalının kusuruna tekabül eden kısmını talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 1.125,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, şağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 08/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.