2. Ceza Dairesi 2020/27854 E. , 2020/12991 K.
"İçtihat Metni"
Mala zarar verme suçundan şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/01/2019 tarihli ve 2018/247067 soruşturma, 2019/13690 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin ... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/02/2019 tarihli ve 2019/1646 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 07/10/2019 gün ve 6797-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/10/2019 gün ve 2019/98208 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Mala zarar verme suçundan şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/01/2019 tarihli ve 2018/247067 soruşturma, 2019/13690 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii ... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 22/02/2019 tarihli ve 2019/1646 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, suç tarihinde şüphelilerin müşteki ...un çalıştığı iş yerine geldikleri, taraflar arasında çıkan tartışmada şüpelilerin müştekiyi yaraladığı, işyeri dokunulmazlığını ihlal ettiği, iş yeri kapısını kilitlemek suretiyle
kişiyi hürriyetinden yoksun kıldıkları ve şüpheli ..."un müşteki ..."un cep telefonunu kırdığından bahisle şikayetçi olunması üzerine, müştekinin mala zarar verme suçuna ilişkin herhangi bir şikayetinin bulunmadığı ve yasal şikayet süresinin geçmiş olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, her ne kadar müşteki olay sonrası 06/09/2017 tarihinde kollukta alınan ifadesinde açıkça cep telefonunun kırıldığından bahisle şikayet beyanının bulunmadığı anlaşılmış ise de, müştekinin şikayetinin olaya yönelik olduğu ve olayın anlatımında telefonuna zarar verildiğinden de bahsettiği, müştekinin şikayetinin atılı suçu da kapsadığının anlaşılması karşısında, 06/09/2017 tarihli tutanaktaki polis memurlarının tanık sıfatıyla beyanlarının alınıp, müştekinin telefonuna kimin zarar verdiği konusunda şüphelilerin müştekiye teşhisi yaptırılıp sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, müştekinin şikayet dilekçesinden sonra hiçbir işlem yapılmadan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Somut olayda, müşteki ......’un 06/09/2017 tarihli beyanında “....bu sırada ben 155’i aramaya çalışırken benim elimden kullanmış olduğum samsung marka cep telefonumu alıp yere attılar ve telefonuma zarar verdiler, .... davacı ve şikayetçiyim” dediği, müştekinin beyanının ve şikayetinin anlattığı tüm eylemleri kapsadığı, eylemlerin değerlendirmesi sübut ve hukuki nitelendirmesinin C.Başsavcılığınca yapılması gerektiği ve bu şekilde müştekinin olayın olduğu gün yasal süresi içinde mala zarar verme suçundan da beyanda bulunup şikayetçi olduğunun anlaşılması karşısında, müştekinin mala zarar verme suçuna ilişkin herhangi bir şikayetinin bulunmadığı ve yasal şikayet süresinin geçmiş olduğundan bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (...) 1. Sulh Ceza Hakimliğinden kesin olarak verilen 22/02/2019 tarihli ve 2019/1646 Değişik İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.