Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/13231 Esas 2010/24988 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13231
Karar No: 2010/24988
Karar Tarihi: 27.10.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/13231 Esas 2010/24988 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/13231 E.  ,  2010/24988 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 17/03/2010
    NUMARASI : 2010/24-2010/337

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Çekler için takip alacaklısı, muhatap bankanın bulunduğu yer ile keşide yerinde takip yapabileceği gibi, İİK"nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK"nun 9/2. maddesi uyarınca borçlulardan birinin ikametgahında takip yapılabilir. Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan 16/10/2009 keşide tarihli çekin keşide yeri ve muhatap bankanın bulunduğu yer Ankara olup, borçlu şirketin ikametgahı ise, Sakarya"dır. Yukarıda da belirtildiği gibi İİK"nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK"nun 9/2. maddesinin 1. cümlesine göre, davalı birden fazla ise, bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde HUMK"nun 9/2. maddesinin 1. cümlesi hükmü uygulanmaz. Anılan kuralların somut olayda uygulanmasında; borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emrinin 16/12/2009 tarihinde kendisine tebliği üzerine yasal beş günlük süre içerisinde 21/12/2009 tarihinde icra mahkemesine başvurarak icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, diğer takip borçlusuna ise, 18/12/2009 tarihinde Küçükçekmece"de ödeme emrinin tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Her dava, açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceğinden, diğer takip borçlusu için takip, itiraz tarihi itibari ile henüz kesinleşmediğinden olayda İİK"nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gerekli HUMK"nun 9/2. maddesinin uygulama yeri yoktur. Başvuru tarihi itibariyle mahkemece borçlunun yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekirken aksine düşüncelerle bu yöne ilişkin istemin reddi ile işin esasının incelenmesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.