Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/332 Esas 2018/1394 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/332
Karar No: 2018/1394
Karar Tarihi: 07.02.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/332 Esas 2018/1394 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2018/332 E.  ,  2018/1394 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, bakanlığa bağlı hastanenin temizlik işinin ihale ile davalı şirkete verildiğini, davalı şirketin çalıştırmış olduğu işçinin iş akdinin feshedilmesi üzerine iş mahkemesinde açmış olduğu davada, dava konusu işçilik alacaklarının üst işveren sıfatıyla kendisinden tahsiline karar verildiğini, başlatılan takip üzerine ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, oysa ki taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameler gereğince yüklenici şirketin, ihale konusu işin ifası için çalıştırdığı işçilerin her türlü hak ve alacaklarından nihai olarak sorumlu olduğunu ileri sürerek, dava dışı işçiye yapılan 14.328,76 TL ödemenin faiziyle birlikte davalıdan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Dava, asıl işveren davacının, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
    Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre değerlendirme yapılarak mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, somut olayda davacıdan tahsil edilen işçilik alacakları, dava dışı işçinin sadece davalı şirket nezdindeki çalışmasını değil, dava dışı diğer alt işverenler (dosya arasında bulunan İş Mahkemesi dosyasından anlaşıldığı kadarıyla işçi birden fazla alt işveren bünyesinde çalışmıştır) nezdindeki çalışmalarını da kapsamaktadır. İşçinin çalışmış olduğu her bir alt işveren dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili olan alt işveren sorumlu olacağından, davalı alt işverenin sorumluluğu da sadece kendi dönemiyle sınırlı olmalıdır. Davalının “son işveren“ olması da bu sonucu değiştirmez. Bununla birlikte feshe bağlı bir hak olan ihbar tazminatından ise diğer işverenler sorumlu olmayıp, sadece son işveren sorumludur. Başka bir ifade ile davacı üst işveren, dava dışı işçiye ödemiş olduğu ihbar tazminatını ancak son işverenden rücuen tahsilini talep edebilir. Bunun dışındaki tüm işçilik alacaklarından ise, işçinin çalışmış olduğu dava dışı ve davalı alt işverenler, davacı üst işverene karşı kendi dönemleriyle sınırlı olmak üzere sorumludurlar.
    O halde, mahkemece, davacı tarafından talep edilen işçilik alacaklarından işçinin çalıştığı dava dışı alt işverenlerinde dönemi ile sınırlı sorumlu olduğu kabul edilerek, bu şirketlerin sorumlu olduğu tutarın davalıdan tahsili mümkün olmadığından bu yönde ve yukarıda anlatılanlar ışığında değerlendirme yapılmak üzere konusunda uzman bilirkişiden, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar göz ardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

    2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 215,85 TL harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.