Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7720
Karar No: 2021/15337
Karar Tarihi: 02.12.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/7720 Esas 2021/15337 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, 30.06.1997 – 02.11.2010 tarihleri arasında zorunlu Bağ-Kur sigortalılık süresinin ve 7143 sayılı Yasa gereği yapılandırmadan faydalanma hakkının bulunduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, davacının istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir. Davacı vekili, temyiz başvurusunda bulunarak davacının 7143 sayılı Kanun'dan faydalandırılması gerektiğini belirtmiştir. Dosya incelendiğinde, davacının Bağ-Kur kapsamında tescili olmadığı ve 01.10.2008 tarihinden önceki sigortalılık süresi için borçlanma yapılmadığı tespit edilmiştir. Ancak davacının 01.10.2008 tarihinden sonraki sigortalılık süresine ilişkin olarak yapılandırma başvurusunda bulunduğu gözetilerek, davacının 7143 sayılı Yasadan faydalanma istemi kabul edilmelidir. Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri: 1479 sayılı Yasa'nın Geçici 18. maddesi, 4956 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesi.
10. Hukuk Dairesi         2021/7720 E.  ,  2021/15337 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi


    Dava, davacının 30.06.1997 – 02.11.2010 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında zorunlu Bağ-Kur sigortalılık süresinin ve 7143 sayılı Yasa gereği yapılandırmadan faydalanma hakkının bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince verilen kararın davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, davacının 30.06.1997 tarihinden itibaren ...Turz. Yedek Parça Ziraat Aletleri Torna Kaynak San. ve Tic. Ltd. Şti.nin ortağı olduğunu, ayrıca 13.06.1997 tarihinden itibaren ticaret odası kaydının bulunduğunu, ... Vergi Dairesinde 01.01.1997’de işe başlama ve 28.08.2010 tarihinde işten çıkış ile şirketin faaliyet gösterdiğini, davacının şirket ortağı olduğu 30.06.1997 yılı olarak kabulü ile şirketin tasfiye tarihi olan 02.11.2010 tarihine kadar olan kısmın sigortalılığına eklenmesi gerektiğini, 27.08.2018 tarihinde ...’ne müracaat ettiklerini, ancak sigortalılığın tespiti ile yapılandırma ve ihya taleplerinin kabul edilmediğini beyanla davacının şirket ortağı olduğu 30.06.1997 tarihinden, şirket tasfiye tarihi olan 02.11.2010 tarihine kadar olan kısmın sigortalılık süresine eklenmesi ve 7143 sayılı Yasa uyarınca yapılandırma ve ihyadan faydalandırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP:
    Davalı Kurum vekili, Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla haksız ve yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde, belirttikleri delillerin toplanmadığını eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının tüm şartları taşımakta olduğunu ve esnaflık vasfını kazandığını, Kurum tarafından resen kayıt ve tescilinin yapılmasının gerektiğini, ayrıca davacının 01.10.2008-28.10.2010 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilebileceği ve 7143 sayılı Yasaya göre yapılandırmadan faydalandırılması gerektiği yönünde gerekçeli kararda belirtilmesine rağmen davanın tamamen reddine karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi, 10. Hukuk Dairesince “Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla verilen kararı temyiz etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- 1479 sayılı Yasa’nın Geçici 18. maddesinde; bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982-04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir.
    4956 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Yasaya eklenen geçici 18. maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler. Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02.08.2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Yasa kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20.04.1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22.03.1985 tarihinden itibaren de vergi, esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler.
    Aynı şekilde, 5510 sayılı Kanunun geçici 8. maddesine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 01.10.2008 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 01.10.2008 tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş; aynı maddede, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde Kuruma yazılı olarak başvurmak şartıyla, 01.10.2008 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmayanlara, 04.10.2000-01.10.2008 tarihleri arasında vergiye kayıtlı oldukları süreyi borçlanma imkanı getirmiştir.
    Geçici 8. maddesinde belirtilen "yazılı başvuru" şartı, şekil şartı olmayıp; sigortalının, 01.10.2008 tarihi öncesi döneme ilişkin vergiye kayıtlı olduğu süreyi, yasada belirtilen 6 aylık sürede, Kurum"a başvurarak veya borçlanmaya ilişkin prim ödeyerek, borçlanma iradesini ortaya koyması, yasadan yararlanmak için yeterli sayılmalıdır. Anılan yasada belirtilen 6 aylık sürenin geçmesinden sonra, 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin sürenin, 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
    Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, 30.06.1997–02.11.2010 tarihleri arasındaki vergi kaydına dayalı olarak bağ-kur sigortalılığın ve 7143 sayılı Yasa gereği yapılandırmadan faydalanma hakkının bulunduğunun tespitinin istenildiği işbu davada, davacının bağkur kapsamında tescili olmadığı gibi, prim ödemesi ve başvurusunun da bulunmadığı belirgin olduğundan, yukarıda belirtilen mevzuat kapsamında sigortalılık süresinin tespitine ilişkin hüküm yerinde ise de; davalı Kurumun da kabulünde olan 01.10.2008 tarihinden sonraki sigortalılık dönemine ilişkin olarak süresinde yapılan yapılandırma başvurusu gözetilerek davacının 7143 sayılı Yasadan faydalanma isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.12.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi