15. Hukuk Dairesi 2016/3660 E. , 2017/2830 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, sözleşmeden kaynaklanan ayıp giderim bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince temyiz olunmuştur.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakındaki Kanun"un amaç başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (ı) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil omak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigrta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi." düzenlemeleri bulunmaktadır. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir.
Davacı, davalı ile eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğunu iddia etmiş, davalı ise aralarında satım ilişkisi bulunduğunu savunmuştur. Hukuki ilişkinin konut olarak kullanılan villadaki tadilat nedeniyle kurulduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan hususlar gözetildiğinde taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında bulunduğu anlaşılmaktadır. Her halde uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme tüketici mahkemesi olup, 6502 sayılı Kanun"un 07.11.2013 tarihinde kabul edilmiş ve 28.11.2013
tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanmış olup, Yasa"nın 87. maddesi uyarınca yürürlük tarihi 28.05.2014 olup, bu tarihten itibaren açılan davaların Tüketici Mahkemesinde açılması gerekir. Anılan Yasa"nın geçici 1. maddesinde de, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan eldeki davaların görüleceği hükme bağlanmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınmalıdır ve görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olamaz. 6502 sayılı Yasa"nın 73/1. maddesi uyarınca bu kanun kapsamında sayılan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemeleri görevli olduğundan Burdur"da ayrı bir tüketici mahkemesi var ise, görevsizlik kararı, ayrı bir tüketici mahkemesi yok ise ara kararıyla tüketici mahkemesi sıfatıyla işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 11.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.