MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde; davalı yönetimin kesinleşen mahkeme kararına aykırı olarak yaptırdığı kanalizasyon tamiri tadilat giderinin hissesine düşen miktarın %5 faiziyle birlikte iadesini, 3 nolu kat malikinin, kendisine ait olması gereken kanalizasyon onarım bedelini yönetim giderinden karşıladığından, bu harcamanın yönetim hesabına iadesinin sağlanmasını, 2011 yılında onarımlar sırasında ortaya çıkan, çürüyen temiz su borularının değiştirilmediğini, ancak ibra edilen faaliyet döneminde oluşan su kaçağı borcunun hissesine düşen kısmından fazlasının %5 faizi ile birlikte iadesini, Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/167 D.İş sayılı dosyası ile tespit edilen ortak alan terastaki 35 metrekarelik el atmanın, yönetim tarafından giderilmesine karar verilmesini, 24/05/2014 tarihli toplantıda ibrası yapılan faaliyet raporundaki harcamaların ibrasının iptali, 3 ve 11 nolu maddelerin iptali ile gündeme alınmayan taleplerinin gündeme alınmasını, karar verilecek tüm ödemeler için aylık %5 faiz uygulanmasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının kanalizasyon tamiratından dolayı arsa payına göre hesap edilmiş 994,00.-TL"nin iadesine ilişkin talebin reddine, 3 nolu kat maliki aleyhine açılmış bir dava bulunmadığına ve ortak tesis niteliğinde olan kanalizasyona bağlanan pis su giderinde meydana gelen tıkanmadan dolayı 3 nolu bağımsız bölümün sorumluluğunun bulunmadığına, bu konudaki talebin reddine, ortak tesis niteliğinde olmayan daire içi temiz su borusunun delinmesi nedeniyle meydana gelen su kaçağının faturasından gerek apartman yönetimi ve gerekse diğer maliklerin sorumlu tutulamayacağından bu nedenle açılan davanın reddine, hakimin müdahalesi yoluyla ortak alanlara vaki müdahalenin önlenmesi yönünde bir dava açmaya zorlanamayacağından bu konudaki talebin reddine, 25/06/2014 tarihinde yapılan toplantıda alınan 3 ve 11 nolu kararların iptali isteminin reddine, 13/11/2011 tarihli karara yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kat malikleri kurulunda alınan kararların iptali, hakim müdahalesi, fazla yapılan ödemelerin iade edilmesi istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, mahkemece yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, sair temyiz itirazları yerinde değildir, ancak davacı tarafından dava dilekçesinin tamamında 24/05/2014 tarihli toplantının 3 nolu ve 11 nolu maddelerin iptali istenmekle, sadece dava dilekçesinin "sonuç ve istem" kısmında 24.06.2014 tarihli toplantının "3" nolu ve "11" nolu maddelerinin iptalinin talep edildiği yazılmış ve mahkemece de gerekçeli
kararın "hüküm" fıkrasının beşinci bendinde toplantı günü olarak sehven "25/06/2014 tarihinde yapılan toplantıda alınan "3" ve "11" nolu kararların iptali isteminin reddine" şeklinde karar verilmiş olup, "25/06/2014 tarihli toplantıda alınan "3" nolu kararın davalının anlatımına uyan içerikte olmadığı, bu toplantıda alınan "11" nolu bir karar da bulunmadığı anlaşılmakla, esasen mahkemece "24.06.2014" şeklinde yazılacak iken "25/06/2014" olarak yazılan gerekçeli kararın "hüküm" fıkrasının beşinci bendindeki maddi nitelikteki bu hatanın mahallinde talep halinde her zaman düzeltilebilmesinin mümkün olmasına göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 17/01/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.