Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/9651 Esas 2010/1451 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılar kayyımı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava 3 adet taşınmazın ortaklığının giderilmesine ilişkindir.Mahkemece Satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar kayyımı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu parsellerde müvekkili ve davalıların müştereken malik olduklarını, davalılara ulaşamadıklarından aralarında taksiminin mümkün olmadığını belirterek satış suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir.Davalılar kayyımı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava konusu edilen ve satışına karar verilen dava konusu parsellerin tapu kaydında davalıların isim ve baba adları yazılı olduğu halde soyadları yazılı olmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece davalı paydaşların kim oldukları tanınan ve bilinen şahıslardan olup olmadıkları tam kimliklerinin ve adreslerinin tespiti için emniyet araştırılması yaptırılmış davalıları tanıyan ve bilen kimse bulunmadığı, adreslerinin de tespit edilemediği gerekçesi ile davalılara 3561 SK gereğince ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/2186-2008/720 sayılı ilamı ile ... kayyım tayin edilmiştir.Dava dilekçesi davalılar kayyımına tebliğ edilmiş ve davaya kayyım huzurunda devam edilmiştir.Ancak Kayyım tayin edilmeden önce davalıların bulunması ihtimal yerlerden yeteri kadar araştırılmadığı dosya kapsamından görülmektedir.Dava konusu taşınmazlara ait tapunun dayanağını oluşturan ve kadastro parsel tutanağının ekinde ibraz edilen ve dosya içinde bulunan 16.9.1937 tarihinde verilen ... Asliye Hukuk mahkemesinin 1937/611-732 sayılı kök muris ...oğlu ...’ ya ait mirasçılık belgesindeki ve yine dosya içinde bulunan ... Asliye hukuk mahkemesince 28.1.1938 tarihinde verilen 1938/915-1109 ilam sayılı kok muris ... Oğlu ...’in mirasçılık belgesinde mirasçılarının ..., ...,... ve ... olarak tespit edilmiştir. Bu mirasçıların tapu kaydında soyadları yazılmadan diger davalılarla birlikte elbirliği mülkiyetine tabi olarak adlarına tescil edildiği görülmektedir.Davalılardan
..., ... ve ...’ın az yukarda belirtilen ... oğlu ... mirasçıları olduğu ve mirasçılık belgesinde soyadları yazılı olduğu halde bu davalıların isim ve soyadları belirtilmek suretiyle mirasçılık belgesinde belirtilen yerleşim yerlerinden ve bağlı olduğu nüfus müdürlüğünden sorulmadan bu şahıslar adına da kayyım tayin edilmesi doğru değildir.Öte yandan yukarda numaraları belirtilen kök murise ve kök murisin mirasçısı ...’e ait mirasçılık belgesine konu dava dosyaları varsa dosya içine getirtilmeli,bu dosya içinde taraflara ait kayıtlara göre araştırılma yapılması ve tarafların kim olduğunun belirlenmesi buna rağmen tarafların kim olduğu belirlenemediği takdirde soyad ve adresleri belirlenemeyen davalılara kayyım tayin edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doru değildir.
SONUÇ:Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.