Esas No: 2016/16011
Karar No: 2021/2939
Karar Tarihi: 01.06.2021
Danıştay 10. Daire 2016/16011 Esas 2021/2939 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/16011
Karar No : 2021/2939
DAVACI : ...
DAVALILAR : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ: Av. …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Davacı tarafından, Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, ... Anadolu Lisesi'nde öğretmen olarak görev yapmaktayken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca meslekten çıkarılmasına ilişkin işlemin dayanağını teşkil eden tüm bilgi ve belgelerin tarafına verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair Milli Eğitim Bakanlığı'nın ... tarih ve ...sayılı işlemi ve davacının özel öğretim kurumunda çalışma izni alabilmek konusunda herhangi bir engel olup olmadığı ile varsa hangi gerekçeden kaynaklandığını sorduğu bilgi edinme başvurusunun reddine dair Milli Eğitim Bakanlığı'nın 18/11/2016 tarihli işlemi ve anılan işlemlerin dayanağını teşkil eden ve bilgi edinme talepli başvuruların karşılanmamasına gerekçe olarak gösterilen Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı İlke Kararı'nın iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
-Davacı tarafından, 672 sayılı KHK ile ihraç edilen bir öğretmen olduğu, ihraç öncesi Kayseri ili Melikgazi ilçesi ... Anadolu Lisesinde çalıştığı, ihraç öncesi soruşturma sürecinde adil yargılama hakkı ve disiplin hukuku ilkeleri ihlal edilerek işlemiş olduğu suçlar hakkında somut suçlamanın yapılmadığı, soruşturma süreci hakkında bilgi verilmediği, soruşturma dosyasının gösterilmediği ve savunma hakkının yerine getirilmediği, ne ile suçlandığını öğrenmek için defalarca okula ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurduğu, ancak bilgi verilmediği, en sonunda 01/09/2016 tarihli ve 672 sayılı KHK ile ne suç işlediğini ve ne ile suçlandığını bilmeden ihraç edildiği,
- 672 sayılı KHK'da “terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan” gibi kesin bir ifade kullanılarak kendisinin terör örgütlerine üyeliği, mensubiyeti, iltisakı ya da irtibatı olduğu sonucuna varıldığı, bu sonuçtan dolayı kamu görevinden bir daha girmemek ve kamu imkanlarından hiçbir şekilde faydalanmak üzere çıkarıldığı, bu kadar ağır yaptırım içeren ve kesin bir şekilde kendisinin suçluluğunu tespit eden ihraç kararının hangi delillere ve somut verilere dayandığı hakkında sürecin başlangıcından şu ana kadar hiçbir bilgi verilmediği,
-İdari yargıda dava açtığı, ancak idari yargının dava dilekçesini usulden reddederek kendini savunma fırsatından mahrum ettiği, idarenin ise dilekçelerine cevap vermediği,
-11/10/2016 tarihinde BİMER ve Milli Eğitim Bakanlığı Bilgi Edinme Birimine eş zamanlı başvurduğu, başvurusunda hakkında verilen ihraç kararının hangi somut suçlamalara ve gerekçelere dayandırıldığı ve verilen kararla ilgili belge, rapor, ihbar, tanık ve diğer verilerin neler olduğunu öğrenmek istediği, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ... tarihinde verdiği cevapta “Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun “Olağanüstü Hal KHK’ları Kapsamındaki Tedbir ve İşlemlerle İlgili Bilgi Edinme Başvuruları Hakkındaki ... tarih ve ... sayılı İlke Kararı” gerekçe gösterilerek talebinin reddedildiği,
-İhraç sonrası geçimini sağlamak adına özel eğitim kurumlarında çalışmak istediği, ihraç sebebi olan 672 sayılı KHK ve olağanüstü hal boyunca çıkarılan KHK’larda ihraç edilen öğretmenlerin özel eğitim kurumlarında çalışması konusunda herhangi bir engel olup olmadığı öğrenmek için Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurduğu, Müdürlüğün özel eğitim ile ilgili biriminin sözel olarak özel eğitim kurumlarında çalışamayacağını ifade ettikleri, daha sonra bu konu hakkında … tarih, … sayılı dilekçe ile yazılı olarak başvurduğu, dilekçesine halen herhangi bir cevap verilmediği,
-Bunun üzerine 12/11/2016 tarihinde BİMER’e, dilekçesine cevap verilmemesini şikayet ettiği ve Milli Eğitim Bakanlığının Özel Eğitim Kurumları Biriminden talep ettiği cevabı alabilmek maksadıyla başvuru yaptığı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 18/11/2016 tarihinde yine Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun ... tarih ve ... Nolu İlke kararını gerekçe göstererek dilekçesinin işleme konulmadığı cevabını verdiği,
-09/10/2003 tarihli 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun amacının demokratik ve şeffaf yönetim gereği olan eşitsizlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmaları olduğu, bunun anayasal bir hak olduğu, Anayasa ile verilen bir hakkın sınırlandırılmasının ise ancak Anayasa'nın 13.maddesinde belirtilen esas ve usullere göre olabileceği, bilgi edinme hakkının ancak kanunla, Anayasa'da gösterilen sebeplerden dolayı ve hakkın özüne dokunmadan sınırlandırılabileceği, bu sınırlandırmanın Anayasa'nın sözüne ve özüne, demokratik toplum düzeni ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olmaması gerektiği,
-Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun, ... sayılı İlke Kararı ile, “Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinde yer alan tedbirler ile bunların uygulanmasına ilişkin işlemler” hakkında bilgi edinme hakkını sınırlandırarak kanunilik ilkesini açıkça ihlal ettiği, ilke kararının Anayasa’nın 73. ve 13. maddelerine açıkça aykırı olduğu, demokratik toplum ve laik Cumhuriyetin gerekleri ve ölçülülük ilkelerine de aykırı olduğu,
-Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun, Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinde yer alan tedbirler ile bunların uygulanmasına ilişkin işlemlerinin bilgi edinme hakkının dışarı çıkarılması ilke kararında, Bilgi Edinme Kanunu’nun 14. maddesine göre kendisini yetkili gördüğü, 14. maddede, Kurulun yetkisi “bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine, verilen kararları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek” şeklinde belirtildiği, Kanun’un Kurula bazı konuların bilgi edinme hakkının dışına çıkarılmasıyla ilgili açık bir yetki vermediği,
-Hukukun temel ilkelerinden birisinin sınırlayıcı hükümlerin ve istisnaların dar yorumlanması ilkesi olduğu, bir konunun bilgi edinme hakkı dışına çıkarılmasına karar verme yetkisinin yasama organında olduğu, Kurul'un bu konuda karar vererek yasama organının yetkisini kullandığı, kanun tarafından kendine açıkça verilmeyen bir yetkiyi kullandığı ve fonksiyon gaspına yol açtığı, bundan dolayı verdiği kararın yok hükmünde sayılması gerektiği,
-4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun 16. maddesinde, "Açıklanması hâlinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.” hükmü olduğu, soruşturma ve ihraç sürecinde hukuk devleti, suç ve cezaların kanuniliği, adil yargılanma hakkı, masumiyet karinesi, savunma hakkı, suç ve cezaların şahsiliği gibi ceza ve disiplin hukuku ilkelerinin ihlal edildiği, haksız bir işleme maruz kalındığı ve devlet sırrı adı altında bu haksızlığın üstünün örtülmesinin modern hukuk devletiyle bağdaşmadığı, sıradan bir öğretmen olduğu, soruşturma dosyası ve verilen ihraç kararının içeriğini öğrenmenin Devletin emniyetine, milli savunmasına ve milli güvenliğine nasıl zarar verebileceğini anlayamadığı,
-4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun 19. maddesinde, "Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idarî soruşturmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;
a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak,
b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak,
c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek,
d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek, Bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.” hükmü olduğu, kendisi hakkındaki soruşturma evresinin sona erdiği, ihraç kararı şeklinde nihai karar verildiği, bundan dolayı hakkımda bu maddeye dayanarak bilgi verilmemesinin geçersiz olduğu,
-4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun 20. maddesinde, "Açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;
a) Suç işlenmesine yol açacak,
b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanunî yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek,
c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek,
d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlâl edecek,
Nitelikteki bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.
4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 6.1.1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır.” hükmü olduğu, adli bir soruşturma geçirmediği için bu maddeye dayanarak bir karar verilmesinin de mümkün olmadığı,
-Sonuç olarak, İdarenin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun 16, 19 ve 20. maddelerini gerekçe gösteremeyeceği, işlemin sebep açısından geçersiz olduğu,
-4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun, kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikteki idari işlemlerde bilgi edinme sınırlamalarını daralttığı, 16. maddede yargı denetimi dışında kalan işlemler ve 18. maddede istihbarata ilişkin bilgi ve belgeler kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olması durumunda bilgi edinme hakkına sahip olunacağına hükmedildiği, Kanun'un bu konuda yargı denetimi dışındaki işlemleri ve istihbaratla ilgili bilgi ve belgelere bile bilgi edinme hakkı tanımasına rağmen Kurul'un zorlama yorumlarla bilgi edinme hakkını sınırlamasının bilgi edinme hakkının özüne dokunulması anlamına geldiği ve hukuk devleti ilkesine uyarlık göstermediği, ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMALARI :
Davalı … Bakanlığı'nın Savunması:
-Davacı tarafından kesin ve yürütülebilir bir işlem niteliğinde olmayan cevabi yazıya dava açıldığı, davanın incelenmeksizin reddi gerektiği,
-Anayasa'nın 15. maddesine göre, olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının kısmen veya tamamen durdurulabileceği, Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabileceği,
-KHK hükmünde açıkça başka hiçbir işlemin varlığına gerek kalmaksızın kamu görevlilerinin görevlerinden çıkarıldıklarının belirtildiği, kanun niteliği taşıyan bir düzenleme ile göreve son verildiği, idari davaya konu olabilecek bir işlemin varlığından söz edilemeyeceği,
-Dava konusu işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, savunulmaktadır.
Davalı … Bakanlığı'nın Savunması:
- Dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı,
-4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 14. maddesinde, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun, bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine verilen kararları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin kararlar vermek üzere oluşturulduğunun belirtildiği,
-Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunan terör örgütlerine üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kişi ve kuruluşlar hakkında yürütülmekte olan idari ve adli soruşturmaların henüz devam etmesi, bu soruşturmaların devletin emniyeti ile milli güvenliği açısından taşıdığı önem sebebiyle gerek Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin eki listelerde sayılarak kamu görevinden çıkartılan kişiler ile kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin bilgi ve belgeler hakkındaki bilgi edinme başvurularının, gerekse bu kapsamda yürütülen adli ve idari soruşturmalara ilişkin bilgi ve belgelerin, açıklanması hâlinde 4982 sayılı Kanun'un 16. maddesinde zikredilen Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek türden bilgi ve belgelerden olması, ilaveten bu türden bilgi ve belgelerin 4982 sayılı Kanun'un “İdarî soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler” başlıklı 19. maddesi ile “Adlî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler” başlıklı 20. maddesinde sayılan haller kapsamında olması nedeniyle idari ve adli soruşturmalar tamamlanmadan erişime açılmalarının anılan mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil edeceği değerlendirildiğinden, kamu kurum ve kuruluşları için yeknesak bir uygulama sağlanması açısından anılan İlke Kararının alındığı, savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davanın, dava konusu 18/11/2016 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı işlemi yönünden iptal edilmesi, dava konusu ... tarih ve ... sayılı Milli Eğitim Bakanlığı işlemi ile Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun ... tarihli İlke Kararı yönünden ise reddedilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; davacının bilgi edinme talepli başvurusunun reddine ilişkin ... ve … tarihli Milli Eğitim Bakanlığı işlemleri ile bu işlemlere dayanak oluşturan Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun ... tarihli ilke kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemek amacıyla kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinde uygulanmak üzere yürürlüğe konulan 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu'nun 14. maddesinde, bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine, verilen kararları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek üzere; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulduğuna işaret edilmiş, ''Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler'' başlıklı 16. maddesinde, ''Açıklanması hâlinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır.'' hükmü yer almıştır.
Aynı Yasa'nın ''İdarî soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler '' başlıklı 19. maddesinde, ''Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idarî soruşturmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;
a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak,
b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak,
c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek,
d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek,
Bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.'' hükmüne yer verilmiş,
''Adlî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler'' başlıklı 20. maddesinde ise, ''Açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;
a) Suç işlenmesine yol açacak,
b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanunî yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek,
c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek,
d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlâl edecek,
Nitelikteki bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.
04/04/1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 06/01/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır.'' kuralı yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, öğretmen olarak görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen davacının, hakkındaki ihraç kararının dayanağı olan bilgi, belge, rapor, tanık ifadesi gibi veriler hakkında tarafına bilgi verilmesi ve söz konusu bilgi ve belgeleri incelemek ve birer örnek almak talepleriyle 11/10/2016 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığına başvurduğu, özel eğitim kurumlarında görev yapmak üzere kendisine çalışma izni verilmesi konusunda engel bir düzenleme bulunup bulunmadığını öğrenmek istediğinden bahisle ise 12/11/2016 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığına başvurduğu, bu başvurularının dava konusu ... tarih ve ... sayılı ilke kararına dayanılarak reddedildiği anlaşılmıştır.
Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun dava konusu ... tarih ve ... sayılı ilke kararında; "1-Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin eki listelerde sayılarak kamu görevinden çıkartılan kişiler ile kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin bilgi ve belgeler hakkındaki bilgi edinme başvurularının 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 16 ncı, 19 uncu ve 20 nci maddeleri uyarınca bilgi edinme hakkı kapsamı dışında değerlendirilmesi ve konu ile ilgili uygulamanın bu doğrultuda yapılması gerektiği, 2- Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen ve bu nedenlerle haklarında idari veya adli soruşturma başlatılan, açığa alınan ve/veya 667 sayılı Kanunun Hükmünde Kararnamenin 3 ve 4. maddeleri uyarınca kamu görevinden çıkartılan kişilerle ilgili bu işlemler ile bu kapsamda yürütülen adli ve idari soruşturmalara ilişkin bilgi ve belgelerin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca talep edilmesi durumunda başvuruların mezkur Kanunun 19 uncu ve 20 nci maddeleri uyarınca bilgi edinme hakkı kapsamı dışında değerlendirilerek bu doğrultuda uygulamaya gidilmesi gerektiği," belirtilmiştir.
Bilindiği üzere Fethullahçı Terör Örgütünün 15/07/2016 tarihinde gerçekleşen silahlı darbe teşebbüsü sonrasında 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde olağanüstü hal ilan edilmiş, adı geçen terör örgütüne üye olan şahısların belirlenmesi amacıyla geniş kapsamlı idari ve adli soruşturmalar açılmış, örgüt üyeliği belirlenen kamu görevlileri çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerin eki listelerde sayılarak kamu görevinden çıkarılmıştır.
Bu durumda, Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulunun 4982 sayılı Yasa ile verilen yetki dahilinde ve aynı Yasanın 16, 19 ve 20. maddeleri uyarınca aldığı ... tarihli ilke kararında ve davacının hakkındaki ihraç kararının dayanağı olan tüm bilgi ve belge hakkında bilgilendirilme ve söz konusu belgeleri inceleyerek birer örneklerini alma talebiyle yaptığı 11/10/2016 tarihli başvurusunun ... tarihli işlemle reddinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Dava konusu 18/11/2016 tarihli işleme gelince;
Davacının öğretmenlik görevinden 672 sayılı KHK ile ihraç edildiğini belirterek özel öğretim kurumlarında öğretmen olarak çalışma izni alabilmesine engel bir hukuki düzenleme bulunup bulunmadığını ve bu hukuki düzenlemelerin hangileri olduğunu öğrenme talebiyle yaptığı 12/11/2016 tarihli başvurusunun dava konusu ilke kararı ile bilgi edinme hakkı kapsamı dışında değerlendirilmesi gerektiğine işaret edilen başvurular arasında yer almadığı anlaşıldığından, davacının bu başvurusundaki talebine uygun olarak bilgi verilmesi gerekirken anılan ilke kararına dayanılarak talebinin reddinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunun ... tarihli ilke kararı ile dava konusu ... tarihli işlem yönünden davanın reddi, davacının 12/11/2016 tarihli bilgi edinme talepli başvurusunun reddine ilişkin 18/11/2016 tarihli işlemin ise iptali gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince; 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu başlıklı 14. maddesinin 02/07/2018 tarih ve 703 sayılı KHK’nın 35. maddesiyle değişik 9. fıkrasında "Kurulun sekretarya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirilir." hükmüne istinaden Adalet Bakanlığı hasım mevkiine alınarak Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, davacı tarafından, Kayseri ili, Melikgazi ilçesi, ... Anadolu Lisesi'nde öğretmen olarak görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca meslekten çıkarılmasına ilişkin işlemin dayanağını teşkil eden tüm bilgi ve belgelerin tarafına verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine dair Milli Eğitim Bakanlığı'nın ... tarih ve ...sayılı işlemi ve davacının özel öğretim kurumunda çalışma izni alabilmek konusunda herhangi bir engel olup olmadığı ile varsa hangi gerekçeden kaynaklandığını sorduğu bilgi edinme başvurusunun reddine dair Milli Eğitim Bakanlığı'nın 18/11/2016 tarihli işlemi ve anılan işlemlerin dayanağını teşkil eden ve bilgi edinme talepli başvuruların karşılanmamasına gerekçe olarak gösterilen Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı İlke Kararı'nın iptali istemiyle açılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT
Anayasa'nın "Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı" başlıklı 74. maddesinin 4. fıkrasında, "Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir." hükmü,
"Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması" başlıklı 15. maddesinde, "Savaş, seferberlik veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir." hükmü,
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir." hükmü, "Bilgi edinme hakkı" başlıklı 4. maddesinde "Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir." hükmü,
"Bilgi verme yükümlülüğü" başlıklı 5. maddesinde, "Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler. Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz." hükmü,
"Yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler" başlıklı 8. maddesinde, "Kurum ve kuruluşlarca yayımlanmış veya yayın, broşür, ilân ve benzeri yollarla kamuya açıklanmış bilgi veya belgeler, bilgi edinme başvurularına konu olamaz. Ancak, yayımlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgelerin ne şekilde, ne zaman ve nerede yayımlandığı veya açıklandığı başvurana bildirilir." hükmü,
"İtiraz usulü " başlıklı 13. maddesinde, Bilgi edinme istemi (…)(1)reddedilen başvuru sahibi, yargı yoluna başvurmadan önce kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Kurula itiraz edebilir. Kurul, bu konudaki kararını otuz iş günü içinde verir. Kurum ve kuruluşlar, Kurulun istediği her türlü bilgi veya belgeyi onbeş iş günü içinde vermekle yükümlüdürler. Kurula itiraz, başvuru sahibinin idarî yargıya başvurma süresini durdurur." hükmü,
"Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu " başlıklı 14. maddesinde, "Bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine, (…)(2) verilen kararları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek üzere; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur.
...
Kurulun sekretarya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yerine getirilir.
Kurulun görev ve çalışmalarına ilişkin esas ve usuller Cumhurbaşkanlığınca hazırlanarak yürürlüğe konulacak bir yönetmelikle düzenlenir. " hükmü,
"Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler" başlıklı 16. maddesinde, "Açıklanması hâlinde Devletin emniyetine, dış ilişkilerine, millî savunmasına ve millî güvenliğine açıkça zarar verecek ve niteliği itibarıyla Devlet sırrı olan gizlilik dereceli bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır." hükmü,
"İstihbarata ilişkin bilgi veya belgeler" başlıklı 18. maddesinde, "Sivil ve askerî istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır. Ancak, bu bilgi ve belgeler kişilerin çalışma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte ise, istihbarata ilişkin bilgi ve belgeler bilgi edinme hakkı kapsamı içindedir." hükmü,
"İdarî soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler " başlıklı 19. maddesinde, "Kurum ve kuruluşların yetkili birimlerince yürütülen idarî soruşturmalarla ilgili olup, açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;
a) Kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak,
b) Kişilerin veya soruşturmayı yürüten görevlilerin hayatını ya da güvenliğini tehlikeye sokacak,
c) Soruşturmanın güvenliğini tehlikeye düşürecek,
d) Gizli kalması gereken bilgi kaynağının açığa çıkmasına neden olacak veya soruşturma ile ilgili benzeri bilgi ve bilgi kaynaklarının temin edilmesini güçleştirecek,
Bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır." hükmü,
"Adlî soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler " başlıklı 20. maddesinde, "Açıklanması veya zamanından önce açıklanması hâlinde;
a) Suç işlenmesine yol açacak,
b) Suçların önlenmesi ve soruşturulması ya da suçluların kanunî yollarla yakalanıp kovuşturulmasını tehlikeye düşürecek,
c) Yargılama görevinin gereğince yerine getirilmesini engelleyecek,
d) Hakkında dava açılmış bir kişinin adil yargılanma hakkını ihlâl edecek,
Nitelikteki bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır.
04/04/1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, 18/06/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, 06/01/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu ve diğer özel kanun hükümleri saklıdır." hükmü bulunmaktadır.
Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas Ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin dava konusu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 25. maddesinde, “Kurul; bilgi edinme başvurusuyla ilgili olarak yapılacak itirazlar üzerine, Kanunun 16 ve 17'nci maddelerinde öngörülen sebeplere dayanılarak verilen kararları inceler ve karara bağlar; kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar verir. Kurul, bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin hususları düzenlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Olağanüstü Hal KHK’ları Kapsamındaki Tedbir ve İşlemlerle İlgili Bilgi Edinme Başvuruları Hakkında ... tarih ve ... sayılı İlke Kararı: "Bilindiği üzere, Fethullahçı Terör Örgütünün (FETÖ/PDY) 15 Temmuz 2016 silahlı darbe teşebbüsü neticesinde 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde Olağanüstü Hal ilan edilmiş ve alınan Olağanüstü Hal Kararı Türkiye Büyük Millet Meclisinin 21/07/2016 tarihli ve 1116 Karar Nolu kararı ile onaylanmıştır. Bu çerçevede Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinde yer alan tedbirler ile bunların uygulanmasına ilişkin işlemlerle ilgili olarak yapılacak olan bilgi edinme başvurularının yanıtlanmasında izlenecek usul ve esaslara ilişkin olarak;
1-Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin eki listelerde sayılarak kamu görevinden çıkartılan kişiler ile kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin bilgi ve belgeler hakkındaki bilgi edinme başvurularının 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 16 ncı, 19 uncu ve 20 nci maddeleri uyarınca bilgi edinme hakkı kapsamı dışında değerlendirilmesi ve konu ile ilgili uygulamanın bu doğrultuda yapılması gerektiği,
2- Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen ve bu nedenlerle haklarında idari veya adli soruşturma başlatılan, açığa alınan ve/veya 667 sayılı Kanunun Hükmünde Kararnamenin 3 ve 4. maddeleri uyarınca kamu görevinden çıkartılan kişilerle ilgili bu işlemler ile bu kapsamda yürütülen adli ve idari soruşturmalara ilişkin bilgi ve belgelerin 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu uyarınca talep edilmesi durumunda başvuruların mezkur Kanunun 19 uncu ve 20 nci maddeleri uyarınca bilgi edinme hakkı kapsamı dışında değerlendirilerek bu doğrultuda uygulamaya gidilmesi gerektiği,
Hususlarının 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun 14 üncü maddesinin Kurulumuza tanıdığı yetki çerçevesinde; 4982 sayılı Kanun kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarına bildirilmesine oy birliğiyle karar verilmiştir."
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu ... tarihli Milli Eğitim Bakanlığı işlemi ile Mülga Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı İlke Kararının incelenmesi:
Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini, temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik 15/07/2016 tarihli darbe girişimi üzerine; kamu düzeni ve güvenliği açısından Anayasa’nın 120. maddesi ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu çerçevesinde; Milli Güvenlik Kurulu'nun 20/07/2016 tarih ve 498 sayılı kararı ile Hükümete olağanüstü hâl ilan edilmesi tavsiyesi üzerine, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu ülke genelinde olağanüstü hâl ilan edilmesine karar vermiş, Türkiye Büyük Millet Meclisinde onaylanan karar 21/07/2016 tarihli ve 29777 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Olağanüstü hâli gerekli kılan konu, 667 sayılı KHK’nın amacı ile 3. ve 4. maddelerinde düzenlenen tedbirlerin kapsamı ve mahiyeti birlikte değerlendirildiğinde, anılan tedbirler vasıtasıyla başta FETÖ/PDY olmak üzere terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen kişilerin kamu kurum ve kuruluşlarından çıkarılarak Anayasa ile kurulan demokrasi düzeninin korunmak istendiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. ve 4. maddelerinde öngörülen meslekten veya kamu görevinden çıkarma; adli suç veya disiplin suçu işlenmesi karşılığında uygulanan yaptırımlardan farklı olarak, terör örgütleri ile milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğu kabul edilen diğer yapıların kamu kurum ve kuruluşlarındaki varlığını ortadan kaldırmayı amaçlayan, geçici olmayan ve nihai sonuç doğuran “olağanüstü tedbir” niteliğindedir.
15 Temmuz 2016 tarihinde olduğu gibi Devlet ve millet bekasının gerçek ve yakın bir tehlike altına girdiği durumlarda Anayasa ve Uluslararası Hukukun çizdiği sınırlar çerçevesinde gerekli tedbirlerin alınması zorunlu olmuştur.
4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun 14. maddesinde: “Bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazlar üzerine, verilen kararları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek üzere; Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur.” hükmü bulunmaktadır.
Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas Ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin 25. maddesinde de, “Kurul; bilgi edinme başvurusuyla ilgili olarak yapılacak itirazlar üzerine, verilen kararları inceler ve karara bağlar; kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar verir. Kurul, bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin hususları düzenlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Söz konusu maddelerden, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun, bilgi edinme başvurusuyla ilgili yapılacak itirazları incelemek ve kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek amacıyla kurulduğu ve bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin ilkeleri belirleyen kararlar alabileceği anlaşılmaktadır.
4982 sayılı Kanun'un 5. maddesinde kurum ve kuruluşların, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idari ve teknik tedbirleri almakla yükümlü oldukları belirtilmiş;
15 ila 28. maddeleri arasında da bilgi edinme hakkının sınırları belirlenmiştir. Bilgi edinme hakkı kapsamı dışında tutulan konular arasında Devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler, idari soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler ile adli soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgelere de yer verilmiştir. Dava konusu ilke kararı da 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3. ve 4. maddeleri uyarınca kamu görevinden çıkarılan kişilerle ilgili işlemler ile bu kapsamda yürütülen adli ve idari soruşturmalara ilişkin bilgi ve belgelerin bilgi edinme hakkı kapsamı dışında olduğu değerlendirilmesine dayanmakta olup, anılan kararın dayanağı kanuni düzenlemelere aykırı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı kamu görevinden 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname uyarınca çıkarılan kişiler arasında olduğundan bu kapsamdaki bilgi ve belgelerin 4982 sayılı Kanun'un 19. maddesi ve ilke kararına göre bilgi edinme hakkına konu bilgi ve belgeler arasında bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafından meslekten çıkarma kararına dayanak tüm bilgi ve belgelerin verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarihli Milli Eğitim Bakanlığı işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Dava konusu 18/11/2016 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı işleminin incelenmesi:
Davacının öğretmenlik görevinden 672 sayılı KHK ile ihraç edildiğini belirterek özel öğretim kurumlarında öğretmen olarak çalışma izni alabilmesine engel bir hukuki düzenleme bulunup bulunmadığını ve bu hukuki düzenlemelerin hangileri olduğunu öğrenme talebiyle yaptığı 12/11/2016 tarihli başvurusunun dava konusu ilke kararı ile bilgi edinme hakkı kapsamı dışında bırakılan başvurular arasında yer almadığı anlaşıldığından, davacının bu başvurusundaki talebinin incelenerek sonucuna göre işlem tesis edilmesi gerekirken anılan ilke kararına dayanılarak talebinin reddinde hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu 18/11/2016 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı işleminin esasta ve gerekçede oy çokluğu ile İPTALİNE, dava konusu ... tarih ve ...sayılı Milli Eğitim Bakanlığı işlemi ile Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun ... tarihli İlke Kararı'na yönelik kısım yönünden oy çokluğu ile DAVANIN REDDİNE,
2. Davacının adli yardım talebinin kabul edilmesi nedeniyle davanın açılışı sırasında tahsil edilmeyen yargılama giderinden dava kısmen iptal, kısmen ret ile sonuçlandığından haklılık oranına göre 135,60 TL'sinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmasız işler için belirlenen … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 01/06/2021 tarihinde karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Bilgi edinme hakkı, Birleşmiş Milletler bünyesinde temel bir hak olarak kabul edilmektedir. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19. maddesinde, “Her ferdin fikir ve ifade hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malûmat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.” hükmü bulunmaktadır.
Birleşmiş Milletler nezdinde bilgi edinme hakkına yer veren bir diğer belge, ülkemizin de taraf olduğu Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmedir. BM Genel Kurulu’nda 16/12/1966 tarihinde kabul edilerek, 23/03/1976 tarihinde yürürlüğe giren sözleşmeyi, ülkemiz 2000 yılında imzalamış ve 4868 sayılı Kanun ile 18/06/2003 tarihinde onaylamıştır.
Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 19. maddesinde;
“1. Herkes, kimsenin müdahalesi olmaksızın istediği düşünceye sahip olma hakkına sahiptir. Herkes, düşüncelerini açıklama hakkına sahiptir; bu hak, herkesin, ülkesel sınırlara bağlı olmaksızın her çeşit bilgiyi ve fikri, sözlü, yazılı ya da basılı biçimde, sanat eserleri biçiminde ya da kendi seçeceği herhangi bir başka biçimde araştırma, edinme ve iletme özgürlüğünü de içerir.
Bu maddenin 2. fıkrasında öngörülen hakların kullanılması, özel bazı görev ve sorumlulukları da beraberinde getirir. Dolayısıyla, bunlara bazı sınırlamalar da konulabilir; ancak, bu sınırlamaların yasalarda öngörülmüş olması ve;
(a) Başkalarının haklarına ve şöhretine saygı bakımından ve;
(b) Ulusal güvenliğin, kamu düzeninin ya da kamu sağlığı ve genel ahlakın korunması bakımlarından gerekli olması zorunlu olmalıdır.” hükmü,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde ise;
“1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar. Bu madde, Devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine tabi tutmalarına engel değildir.
Görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması için gerekli olan bazı formaliteler, koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir”." hükmü,
Anayasa'nın "Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı" başlıklı 74. maddesinde, "Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir." hükmü,
Anayasa'nın 13. maddesinde; "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz." hükmü, bulunmaktadır.
4982 sayılı Kanun'un gerekçesinde, bilgi edinme hakkının demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün gereklerinden biri olarak, idarenin halkın denetimine açıklığını sağlamanın bir aracı olarak tanımlandığı, bu hakkın bireylere tanınması ile halkın devlete karşı duyduğu kamu güveninin artacağı, devletin demokratik karakterinin güçleneceği vurgulanmıştır.
4982 sayılı Kanun'un 4. maddesinde, "Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir."; 5. maddesinde, "Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler." hükmüne yer verilmiştir.
4982 sayılı Kanun'un 15. maddesinde, "Yargı denetimi dışında kalan idarî işlemlerden kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olanlar, bu Kanun kapsamına dahildir. Bu şekilde sağlanan bilgi edinme hakkı işlemin yargı denetimine açılması sonucunu doğurmaz." ve 18. maddesinde, "Sivil ve askerî istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi veya belgeler, bu Kanun kapsamı dışındadır. Ancak, bu bilgi ve belgeler kişilerin çalışma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte ise, istihbarata ilişkin bilgi ve belgeler bilgi edinme hakkı kapsamı içindedir." hükmü bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen maddelerin değerlendirilmesinden; bilgi edinme hakkının, uluslar arası sözleşmeler, Anayasa ve Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nda temel hak ve özgürlükler arasında düzenlendiği, demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkına sahip olduğu, kişinin çalışma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olmaları durumunda, yargı denetimi dışında kalan idarî işlemler ve istihbarata ilişkin bilgi ve belgelerin bile bilgi edinme hakkı kapsamına dahil olduğu, bu nedenle temel hak ve özgürlüklerin Kanunla sınırlandırılması gerekirken Başbakanlık Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı İlke Kararı ile sınırlandırılmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle söz konusu İlke Kararının ve bu karar dayanak alınarak tesis edilen Milli Eğitim Bakanlığı'nın ... tarih ve ...sayılı işlemi ile 18/11/2016 tarihli işlemlerinin tamamının bu gerekçeyle iptal edilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY:
Dava konusu 18/11/2016 günlü işlem yönünden; davacının görevinden 672 sayılı KHK ile ihraç edildiği gözetildiğinde; hukuksal durumu hakkında davalı Milli Eğitim Bakanlığınca zorunlu olarak yanıtlanacak bir husus bulunmadığından; bilgi verilmesi talebinin reddedilmesinde hukuksal sakatlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla; dava konusu edilen, 18/11/2016 günlü işlem yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki Daire Kararının bu kısmına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.