Esas No: 2017/3639
Karar No: 2021/2788
Karar Tarihi: 01.06.2021
Danıştay 3. Daire 2017/3639 Esas 2021/2788 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/3639
Karar No : 2021/2788
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden Çerkezköy İcra İflas Müdürlüğü aracılığıyla satışı yapılan taşınmaz için ödenen katma değer vergisinin iadesi için yapılan başvurunun reddi yolundaki … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 30 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra yapılan düzeltme başvurusunun reddi üzerine şikayet yoluyla Gelir İdaresi Başkanlığı'na müracaat edilmeksizin açılan davada idari merci tecavüzünün bulunduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15. maddesinin 1. fıkrası (e) bendi uyarınca merciine tevdiine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Zorunlu idari başvuru yollarının tüketildiği, davanın esasının incelenmesi gerektiği ileri sürülerek kararının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltme isteminin reddi üzerine şikayet yoluna gidilmeden dava açılamayacağı, kaldı ki Çerkezköy İcra İflas Müdürlüğü'nün beyannamesi üzerine tahakkuk fişi düzenlendiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca … TL maktu harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 377 ve 378. maddelerinde mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun'un 8. maddesinde ise mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüb eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'na göre verginin mükellefi, vergiye tabi malları teslim edenler olduğundan, davacıya taşınmazı teslim eden icra müdürlüğü katma değer vergisinin mükellefidir. Dolayısıyla katma değer vergisi beyannamesinin, mükellef olan icra müdürlüğü tarafından verilmesi ve tahakkukun yine icra müdürlüğü adına yapılması gerekmektedir.
Vergi sistemimizde dolaylı vergileri ödeyenler; vergi mükellefi veya vergi sorumlusu sıfatını taşımadıkları için vergiye tabi işlemin tarafı olmalarına karşın vergi davası açabilecek durumdaki kimselerden değildir. Sözü edilen ve vergi yükü üzerinde kalanlar, kendilerinden işlemin diğer tarafınca tahsil edilerek beyan edilen ve ödenen vergilerin tarhına veya tahakkukuna karşı dava açamayacak durumda olmakla birlikte, tahsilinde hukuka aykırılık varsa vergi idaresinden, iddia edilen aykırılık nedeniyle ödenen tutarın kendilerine iadesini isteyebilirler. Bu konuda oluşacak uyuşmazlığın çözüm yeri de adli yargı mercileridir.
Belirtilen nedenle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1/b bendi uyarınca karara bağlanması gereken davayı yazılı gerekçeyle sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.