20. Hukuk Dairesi 2017/985 E. , 2018/196 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Haziran 2006 ve Haziran 2007 döneminde yöneticilik yaptığını, davalıların da 13/06/2007 tarihinde yönetici olarak seçildiklerini, davalıların 2.318,80 TL eksik aidat topladıkları gibi eksik tahsil edilen 1.601,05 TL dahil olmak üzere yönetim alacaklarından dolayı toplam 3.919,85 TL sorumluluklarının bulunduğunu beyan ederek, bu miktar alacağın faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yönetim hesabına geçilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporunda 30/08/2007 - 30/04/2008 tarihleri için yönetimce çıkarılan gelir-gider tablosunda, aidat gelirleri ile tapu masrafları için toplanan gelirlerin 2.113,00 TL eksik gösterildiği ve eksik aidat toplandığı gerekçesi ile talep ile bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, davaya konusu 1.601,05 TL"nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve davacı site yönetimi hesabına geçirilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan, önceki yönetici olan davalıların, yönetime verdikleri maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi, "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü içermekte olup, diğer taraftan aynı yasanın 298/2. maddesi ise “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” hükmünü amirdir. Anılan kanun maddeleri uyarınca incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre; dava dilekçesinde 2.318,00-TL eksik tahsil edilen aidat bedelinin de açıkça talep edildiği, mahkemece de bu yöndeki alacağın bilirkişi raporu ile de tespit olunduğu "gerekçe" kısmında belirtilmekle birlikte, hüküm fıkrasında 2.318,00-TL eksik tahsil edildiği iddia edilen aidatlar yönünden herhangi bir karar verilmemiş olduğu anlaşılmakla; açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın, infazda tereddüte yol açacak şekilde ve gerekçe ile tefhim edilen hüküm sonucu arasında da çelişki oluşacak biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/01/2018 günü oy birliği ile karar verildi.