Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16613
Karar No: 2015/116
Karar Tarihi: 20.01.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/16613 Esas 2015/116 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçinin iş sözleşmesinin geçerli bir neden olmadan feshedildiği anlaşılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafın tanık isimleri ve adreslerini bildirmesi için yeterli süre verilmeden karar verilmesi, davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği sonucunu doğurmuştur. Bu nedenle, davalının tanık isimlerini bildirmesi halinde usulüne uygun dinlenilerek tüm delillerin değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, kararın bozulmasına hükmedilmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun hukuki dinlenilme hakkını düzenleyen 27. maddesi, Anayasa'nın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddesi açıklanmıştır.
7. Hukuk Dairesi         2014/16613 E.  ,  2015/116 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Adana 3. İş Mahkemesi
    Tarihi : 26/06/2014
    Numarası : 2013/1023-2014/586

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin herhangi bir bildirim yapılmaksızın feshedildiğini ve feshin geçerli bir nedene dayanmadığını belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının, iş akdini kendisinin sözlü olarak yaptığı istifa ile sonlandırdığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli bir nedene dayanmaksızın feshedildiği anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir..
    Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/ bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada, tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin ( tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.
    Burada üzerinde durulması gereken bir diğer husus ise, yargılama makamlarının işlemlerinin çelişkili bulunmaması gerekmektedir. Yani mahkemece, adaletin görünür kılınmasını sağlayacak usul ve esaslara uyulurken, taraflarda farklı anlamlandırılabilecek işlemlerden kaçınılması gerekmektedir. Örneğin, taraflara tanık bildirmesi için verilen kesin süre içinde delil avansı yatırılmış ve cevap dilekçesinde de tanık deliline dayanılarak tanıkların isim ve adresleri gibi bilgilerin daha sonra verileceği belirtilmiş olmasına rağmen ön inceleme duruşmasında tanıkları bildirmek için süre talebine rağmen bu talebin kabul edilmemesi ancak yargılamanın başka nedenlerle bir başka güne talik edilmesi gibi ...
    Somut olayda mahkeme, tanzim ettiği 01.11.2013 tarihli tensip zaptının 3 nolu ara kararında "... HMK."nun 240 maddesi uyarınca tanıkların adı, soyadı, adresi ve tanıkların hangi vakıa ile ilgili dinletmek istediğini bildirmek, her tanık için ...... gideri olarak kullanılmak üzere 60 TL avansı mahkeme veznesine yatırmak için 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde HMK."nun 128.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı, HMK."nun 324.maddesi uyarınca delil bildirmekten vazgeçmiş sayılacağı hususlarının ihtarına" karar verilmiş, tensip zaptı dava dilekçesi ile birlikte davalıya 06.11.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, süresi içinde verilen cevap dilekçesinin deliller kısmında tanık beyanları ( isim ve adresleri ayrıca bildirilecektir, akdin fesih sebebi ispat edilecektir. Maddi olaylara ilişkin beyanda bulunacaklardır) şeklinde tanık deliline dayanıldığı, ancak isim ve adres bilgileri gibi bilgilerin bildirilmediği görülmüştür. Yine davalı tarafından delil avansının 20.11.2013 tarihinde yatırılmış olduğu görülmüştür.
    Davalı ve davacı ön inceleme duruşmasına katılmış olup, mahkemece davalıya kesin süreli tensip zaptının tebliğ edildiği, davalı tarafça tanık isim ve adreslerinin bildirilmediği, duruşmada da tanıkların hazır edilmediği anlaşıldığından davalı vekilinin tanıkların isim ve adreslerini bildirme talebinin reddine karar verilmiş, aynı duruşmada işçi sayısı için hem davalıya hem de SGK"ya yazı yazılmasına karar verilerek duruşma başka bir tarihe ertelenmiştir.
    Bu ara karardan dönülmesi için davalı vekili dilekçe vermiş ise de mahkemece bu talep reddedilmiştir.
    Davalı tanıkları dinlenmeksizin dosya bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi de raporunu sunduktan sonra mahkemece temyize konu karar verilmiştir.
    Yukarıda safahati belirtilen yargılamaya konu dosyada davalı vekili tarafından süresinde delil avansı yatırılmış olduğundan mahkemece, artık sadece tanıkların isimleri ve adresleri bildirilmediği gerekçesiyle dinlenilmesinden sarfınazar edilmesi yerinde olmamıştır. Zira süresinde verilen cevap dilekçesinde tanık deliline dayanıldığı belirtilmiş, ön inceleme duruşmasına kadar mahkemece bu yönde davalıdan herhangi bir talepte bulunulmamış olduğundan artık davalıya tanıklarının isim ve adreslerini bildirmesi için süre verilmesi gerekir iken bundan zuhul ile mevcut şekilde sonuca gidilmesi hatalıdır.
    Bu nedenle yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında davalının hak arama özgürlüğü kapsamında savunma, usulüne uygun şekilde bilgilendirilme ve açıklama yapma hakkı ihlal edilerek gösterilen deliller toplanmaksızın ve özellikle davalıya tanıklarının isim ve adres bilgilerini sunması için yeterli süre tanınmaksızın karar verilerek davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilmiştir.
    Yapılacak iş; davalı tarafın tanıklarının bildirilmesi halinde usulüne uygun şekilde dinlenerek tüm delillerin buna göre değerlendirilip çıkacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi