15. Hukuk Dairesi 2016/3980 E. , 2017/2825 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, eser sözleşmelerinden kaynaklanmakta olup; mahkemece davacı ...A.Ş. tarafından açılan davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından, tavzih talebinin reddine dair karar da, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-492 Sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir. (2. md.) Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispî esas üzerinden, işlemin nev"i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır. (15. md.) Değer tâyini mümkün olan hallerde dâva dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse dâvacıya tespit ettirilir. Tespitten kaçınma halinde, dâva dilekçesi muameleye konmaz. (16/3. md.) Noksan tespit edilen değerler hakkında 30"uncu madde hükmü uygulanır. (16/4. md.) Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır. (21. md.) Harçlar Kanunu 28. maddeye göre (1) sayılı tarifede yazılı nispî karar ve ilam harcının 1/4 ü peşin alınır. (28. md.) Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dâva dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilâm harcı tamamlanmadıkça dâvaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır. (30. md.) Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. (32. md.) HMK"nın 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Somut olayda; mahkemece hükmün 2. maddesinde, "davalı idarece haksız olarak kesilen gecikme cezaları tutarının kesilme ve haksız olarak paraya çevrilen kesin teminat - avans teminat -ihzarat teminat mektupları ile yine haksız olarak paraya çevrilen avans
tutarlarının paraya çevrilme tarihlerinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiş ise de hükmedilen bu kalem yönünden harç yatırılması zorunlu olup, harç yatırılmadığı halde esastan inceleme yapılarak karar verilmiştir. Yatırılması gerekli peşin harçlar yatırılmaksızın davanın görülmesi mümkün değildir. Harç kamu düzenine ilişkin olup mahkemece gözetilmesi gerektiği gibi temyiz nedeni olarak ileri sürülmese bile Yargıtay tarafından gözetilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece harcın tamamlanması için davacı tarafa süre verilmeli, süresi içinde harç yatırılmaz ise harcı yatırılmayan talepler yönünden dosya işlemden kaldırılmalı, harç eksikliği tamamlanır ise yargılamaya devam edilerek esastan inceleme yapılmalıdır. Kamu düzenine ilişkin bu kurallara rağmen eksik harcın yatırılması için gereken işlemler yapılmadan esastan inceleme yapılarak bu konuda karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-6100 sayılı HMK 297. maddeye göre hükümde maddede yazılanlar dışında tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri bulunmalıdır. Hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Somut olayda; hükmün 2. maddesinde; "davalı idarece haksız olarak kesilen gecikme cezaları tutarının kesilme ve haksız olarak paraya çevrilen kesin teminat - avans teminat -ihzarat teminat mektupları ile yine haksız olarak paraya çevrilen avans tutarlarının paraya çevrilme tarihlerinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiş ise de tahsiline karar verilen alacağın miktarı, faiz başlangıç tarihlerinin ne olduğu, TL veya USD olarak para cinsinin ne olduğu gösterilmemiştir. Bu haliyle infaza elverişli bir biçimde hüküm kurulduğundan söz edilemeyeceği gibi, temyiz incelemesinin mümkün kılan denetlemeye elverişli, kanuna uygun ve geçerli bir hüküm kurulduğundan da söz edilemez. Temyiz incelemesi yapılabilmesi için kanuna uygun biçimde hüküm kurulması gerekirken infazda tereddütten de öte, infaza elverişsiz olarak yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
3-6100 sayılı HMK’nın 166. (Mülga HUMK’nın 45.) maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları halinde birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Birleştirme kararı, davaların yargılama safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurur ise de asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız olma niteliğini ortadan kaldırmaz. Birlikte görülen her bir dava yönünden uyuşmazlığın gerektirdiği gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra HMK"nın 297. maddeye uygun olarak her dava yönünden hüküm sonucu ayrı ayrı gösterilerek, taraflara yüklenen hak ve borçları gösterir biçimde ve infaza elverişli olarak hüküm kurulması gerekir. Somut olayda Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri"nde görülen ve sonrasında verilen birleştirme kararıyla Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi"nin bu dosyasıyla birleşmiş olan dosyalar hakkında olumlu veya olumsuz
hiç bir hüküm kurulmamış olması da yukarıda açıklanan HMK 297. madde hükmüne açıkça aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek bulunmadığına, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.