Nitelikli dolandırıcılık - resmi evrakta sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/280 Esas 2015/33 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/280
Karar No: 2015/33
Karar Tarihi: 25.03.2015

Nitelikli dolandırıcılık - resmi evrakta sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/280 Esas 2015/33 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/280 E.  ,  2015/33 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik
    HÜKÜM : Beraat

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü
    Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
    Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir.
    Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için, dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten süjelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Suçun bu nitelikli halinin oluşabilmesi için, bankaya ait mal ve hizmetler ile fonksiyonlarının kullanılması yeterli olup suçun mağdurunun kim olduğunun nitelikli halin oluşumu bakımından ayrıca bir önemi bulunmamaktadır. Bankaların, ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde ;
    Sanık ...."un ... Emlak A.Ş."nin yönetim kurulu başkanı, diğer sanık..."nin ise yönetim kurulu üyesi olduğu, sanıkların ortağı olduğu şirket ile ... Yapı Ltd. Şti arasında ... İş Ortaklığı adı altında şirket kurulduğu, bu kurulan iş ortaklığını da temsile yetkili sanık... olduğu, sanık .."nin iş ortaklığını temsil yetkisi olmadığı halde, suça konu Türkiye İş Bankası Nilüfer şubesine ait 6 adet çeki, iş ortaklığı adına diğer sanık ..."un talimat ve bilgisi dahilinde keşide ederek, aralarında ticari ilişki bulunan katılan ... . Oto Ltd. Şirketine verdiği, sıralı ilk üç çekin süresinde ödendiği, ancak diğer çeklerin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine katılan şirket tarafından icra takibine girişildiği, bu icra takibine sanık ..."un borcu kabul edip, çeklerde ki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını belirterek imzaya itiraz ettiği ve bir kısım takibi iptal ettirdikleri iddiasıyla, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan yargılama sonucunda; sanıkların aynı anda verdikleri çeklerden bir kısmını ödedikleri diğerlerini ise yaşadıkları ekonomik kriz nedeni ile ödeyemedikleri, sanık ..."un ödenmeyen çekler ile ilgili katılan şirkete borçların yapılandırılması konusunda teklif götürdüğü, ancak bu teklifin kabul görmemesi sonucu sadece imzaya itiraz ederek borca itiraz etmediği, tarafların arasında eskiden beri gelen bir ticaret ilişkisinin bulunduğu, sanıkların dolandırıcılık ve evrakta sahtecilik kastıyla hareket etmediği anlaşılmakla, suçun yasal unsurları oluşmadığından verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 25.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.