1. Hukuk Dairesi 2016/12470 E. , 2020/3716 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar vekili, kadastro tespiti sırasında 06.06.1953 tarih ... sıra nolu tapu kaydının uygulanması neticesinde ... parsel sayılı taşınmazın davalıların miras bırakanı ... adına tespit edildiğini, ancak dava dışı kişilerin itirazı üzerine ... Kadastro Mahkemesi"nin 196/1144 Esas sayılı dosyasında yargılama devam ederken murisin 1975 yılında eski tapu kaydı üzerinden taşınmazın tamamını 48000 pay kabul ederek, 30000/48000 payını ..."a, 11000/48000 payı ise müvekkillerinin miras bırakanı ..."e satış suretiyle temlik ettiğini, sattığı kısımları bölerek zilyetliğini devrettiğini, ..."un da aldığı paydan 9000/48000 payı 1980 yılında ..."e aktardığını, ancak tespite itiraz davası sonunda taşınmazın tamamının ... adına tespit gibi tesciline karar verildiğini, sonra da davalı mirasçılar adına intikal yapıldığını, eski tapu kaydı üzerinden satış yapılmış olması sebebi ile tapu idaresine başvurulduğunda taşınmazın tespit edilen m²"sinin farklı olması sebebi ile dava açılması gerektiğinin bildirildiğini, davalı mirasçıların da satıştan haberdar olduklarını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile mirasbırakanları ... adına ve müvekkillerinin miras payıları oranında adlarına tescilini, ... ile ... mirasçıları tarafından açılan dava ile eldeki davanın birleştirilmesi istemiştir.
Davalılar vekili, çekişme konusu ... sayılı parselin müvekkillerinin murisi ... adına 06/06/1953 tarihli kadastro çalışması ile tespit gördüğünü, dava dışı kişiler tarafından tespite yapılan itiraz neticesinde ... Kadastro Mahkemesi"nin 22/12/1004 tarih ve 1960/1144 E 1994/809 K sayılı ilamı ile tespit gibi tescile karar verildiğini, bu kararın 10/05/2000 tarihinde kesinleştiğini, öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise; tespite yapılan itiraz neticesinde devam eden yargılama sırasında davacıların herhangi bir hak iddia etmedikleri de nazara alınarak davanın esastan reddini savunmuştur.
Eldeki dava ( birleştirilen ) ile ... ve ... mirasçıları tarafından açılan davanın birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin karar, Dairece; "" Hemen belirtmek gerekir ki; çekişmeye konu satışların kadastro tespitinden sonra gerçekleştirilmiş olması karşısında somut olayda kadastro öncesi değil kadastro sonrası nedene dayanıldığı açıktır. O halde; olayda 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinin uygulama yeri yoktur. Hâl böyle olunca; öncelikle birleşen dava yönünden miras bırakan ..."ün dava dışı mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ..."ün davada yer almalarının sağlanması, ondan sonra işin esası incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının doğru olmadığı "" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak eldeki dava ile asıl dava ( ... ve ... mirasçılarının açtığı ) tefrik edilmiş, eldeki davaya 2014/660 esas sayılı dosya üzerinden devam edilmiş, yargılama neticesinde; davanın kabulü ile dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan 11000/48000 payın iptali ile ... mirasçıları davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; Davalıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.675,33 TL. bakiye onama harcının temyiz eden Davalılardan alınmasına, 09.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.