10. Hukuk Dairesi 2021/3694 E. , 2021/15328 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
Dava, davacının maluliyet aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali ile kesilen maluliyet aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesince verilen kararın davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, davacının 14 yıl Bağ-Kur sigortalılık kaydı ile sigortalı olarak çalıştığını ancak 2010 yılında başına gelen olaylar silsilesi ile birlikte %90 oranına kadar engelli olduğunu, 2010 yılında ameliyat olan ve %90 oranına kadar engelli olan müvekkilinin 13/01/2012 tarihinde malulen emekli olduğunu, 21/01/2013 tarihinde müvekkilinin malulen emekliliğinin davalı kurum tarafından iptal edildiğini ve davacının hak etmiş olduğu malul aylıklarının 21/01/2013 tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesinin istenildiğini, bu işlem için Kuruma müracaatta bulunduklarını, ancak cevap verilmediğini beyanla davacının malulen emeklilik aylığının ilk malul olduğu 13/01/2012 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde bağlanmasına ve ödenmemiş olan malulen emeklilik maaşlarının faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili, davaya ilişkin zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının 05/12/2011 tarih, 22.228.992 sayılı dilekçesine istinaden aynı tarihte sevk işlemlerinin yapıldığını ve Kurum Sağlık Kurulunun 10/04/2012 tarih, 3147 sayılı kararıyla, çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiği, yardıma muhtaç olmadığı ve Nisan 2013 tarihinde kontrol muayenesi gerektiğinin belirtildiğini, rapor tarihini takip eden aybaşı olan 01/02/2012 tarihi itibariyle malullük aylığı bağlandığını, kontrol muayenesi gereği işlemler yapıldığını ve davalı Kurum Sağlık Kurulunca 26/04/2013 tarihli ve 3370 sayılı kararıyla maluliyetinin kaldırılmasına karar verildiğini, davacı sigortalının dilekçesi üzerine durumun Yüksek Sağlık Kurulunca da incelendiğini ve Yüksek Sağlık Kurulunca da malul sayılmadığına karar verildiğini, daha sonraki malullük müracaatlarında da gerekli işlemlerin yapıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulundan rapor alındığı ve alınan Kurul Raporu ile Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu tarafından tanzim edilen raporlar arasında çelişki bulunmadığından 3. İhtisas Kurulu Raporu doğrultusunda davacının beden çalışma gücünün en az %60"ını kaybetmemiş olduğu, malul sayılmayacağı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ
Davacı vekili, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu"na gönderilmesi yönündeki taleplerinin kabul edilmediğini ve davacının maluliyet tarihi ile maluliyet iptal tarihi dikkate alındığında 11/10/2008 tarihinde yürürlüğe girip, 03/08/2013 tarihinde yürürlükten kaldırılan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği"ne göre karar verilmesi gerekirken, konunun 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Maluliyet Tespit Yönetmeliği hükümleri kapsamında değerlendirilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesince, somut olayda davacının malul sayılamayacağına ilişkin Bölge Sağlık Kurulu Kararı ve bu karara itiraz üzerine alınan Yüksek Sağlık Kurulu raporlarıyla yerel mahkemece aldırılan ATK 3. İhtisas Kurulu"nun 06/01/2020 tarihli raporunun birbirini teyit ettikleri anlaşıldığından, yerleşik Yargıtay uygulaması doğrultusunda davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, 2008 yılındaki Yönetmelik kapsamında değerlendirme yapılması gerektiğini ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu belirterek kararının bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
İnceleme konusu eldeki davada, 10/04/2012 tarihli Kurul kararı gereğince davacının malul sayılmasına karar verilerek kendisine maluliyet aylığı bağlandığı ve Nisan/2013 tarihinde kontrol muayenesi öngörüldüğü, kontrol muayenesi sonucunda 26/04/2013 tarihli karar ile Kurum tarafından maluliyet aylığının kesildiği, sigortalı davacının itirazı ile Yüksek Sağlık Kurulundan alınan 17/07/2013 ve 01/07/2015 tarihli raporlarda davacının çalışma gücünün %60’ını kaybetmediğine karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınan 06/01/2020 tarihli raporda da davacının çalışma gücünün en az % 60’ını kaybetmediği belirtildiğinden, davanın reddi ve devamında istinaf isteminin reddine dair karar verilmiş ise de, mahkeme kararı sonrası 28/09/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanıp aynı tarihte yürürlüğe giren Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükten kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Yargılama safhasında yürürlüğe giren söz konusu mevzuat kapsamında da değerlendirme yapılması gerektiğinden, mahkemece 28/09/2021 tarihli Maluliyet Ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp (maluliyetin bulunduğuna karar verilmesi durumunda başlangıcın, yönetmeliğin yürürlük tarihi olduğu gözetilmek kaydıyla) sonucuna göre karar verilmelidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.