12. Ceza Dairesi 2019/11823 E. , 2021/5449 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/2, 62, 50/4, 50/1-a, 52/2, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki otomobille yerleşim yeri dışında, iki şeritli, bölünmüş, asfalt kaplama, hız limitinin 110 km/s olduğu, düz, eğimsiz yolda gündüz vakti seyir halindeyken; direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağındaki plaka tanıma sistemlerine çarpması, çarpmanın etkisi ile karşı şeride savrularak müştekinin idaresindeki araca çarpması şeklinde meydana gelen ve sanığın tam kusurlu olarak aralarında da öz oğlunun da bulunduğu iki kişinin ölmesine, dört kişinin de yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda;
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, tam kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu iki kişinin ölmesine ve dört kişinin de yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması; aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafi ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının adli para cezasına çevirmeye ilişkin üçüncü fıkrası hükümden çıkarılarak yerine "Suçun işlenmesindeki özellikler, sanığın sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 910 gün karşılığı adli para cezasına çevrilmesine, TCK"nın 50/4, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince cezanın bir günü takdiren 20,00 TL üzerinden paraya çevrilerek 18.200 TL adli para cezası olarak belirlenmesine" ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 05/07/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.