4. Hukuk Dairesi 2017/4965 E. , 2018/595 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ...tarafından, davalı ... aleyhine 24/11/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 29/04/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkili ile davalının komşu olduklarını, müvekkilinin bahçede mangal yaktığı bir sırada etin kokusuna gelen kedilerden birinin çocuğunun elini tırmalaması nedeniyle hayvan besleyenlerle ilgili söylendiğini, davacının sözlerinin hayvan besleyen davalı tarafından duyulması üzerine tarafların tartışmaya başladığını, bu sırada davalının davacıya karşı hakaret ve tehditte bulunduğunu ve ayrıca kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde yaraladığını, olay nedeniyle davacının 10 gün işe gidemediğini, olayların müvekkilinin ailesinin gözü önünde yaşandığını belirterek, uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.Davalı; olay günü evinde misafirlerinin de olduğu bir sırada davacı tarafından hayvan besleyenlerle ilgili olarak sinkaflı sözlerin söylendiğini, bunun kendisi tarafından duyulması ve kendisinin de bir hayvan sever olması nedeniyle davacıya küfür etmemesini söylemesi üzerine davacının kendisine de sinkaflı sözlerle küfür ettiğini, olaylara davacının tahrik edici davranışlarının sebep olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, belge ve delile dayanmaması ve dava konusu olayla zarar arasında illiyet bağı kurulamaması gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine, davalı tarafından yaralandığı sabit olan davacının manevi tazminat talebinde haklı olduğu gerekçesiyle manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde, ... 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/635 esas, 2012/1396 sayılı kararıyla tarafların silahla tehdit, yaralama ve hakaret suçları nedeniyle katılan sanık olarak yargılandıkları, yargılama sonucunda davacı hakkında hakaret suçundan şikayet yokluğu nedeniyle düşme, tehdit suçundan mahkumiyet kararı verilerek hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına, davalı hakkında hakaret suçundan hakaretin karşılıklı olması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına, kasten yaralama suçundan olayların davacının küfür etmesiyle başlaması ve bunun da davalı lehine haksız tahrik oluşturduğu kabul edilerek 1/4 oranında haksız tahrik indirimiyle mahkumiyetine ve cezanın ertelenmesine, silahla tehdit suçundan da mahkumiyetine ve cezanın ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.TBK 56. maddesi (818 sayılı BK 47) hükmüne göre bedensel zarara uğrayan, TBK 56. maddesi (BK. 49) hükmüne göre de kişilik hakları saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak gösterilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Somut olayda; olay tarihi, olayların gelişim şekli, davacının tutum ve davranışları ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında, davacı yararına hüküm altına alınan tazminat miktarı fazla olup daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.