5. Ceza Dairesi 2015/7154 E. , 2019/10139 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcbar suretiyle irtikap, icrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet, ceza tayinine yer olmadığına
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Hükmolunan sonuç ceza miktarı itibarıyla koşulları bulunmadığından sanık ... müdafin duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
18/03/2015 havale tarihli dilekçe ile İçişleri Bakanlığı adına temyiz talebinde bulunan Hazine vekilinin 01/11/2015 havale tarihli dilekçe ile temyiz talebinden vazgeçtiği ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin sanıklar hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen ceza tayinine yer olmadığına dair hükümlere yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1-Sanıklar hakkında icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan verilen ceza tayinine yer olmadığına dair hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İddianamede icrai davranışla görevi kötüye kullanma olarak değerlendirilen eylemler icbar suretiyle irtikap olarak kabul edilen suçun unsuru olmakla, icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, bu suçtan ceza tayinine yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu cihet yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının 2 no"lu bendinde yer alan "ceza tayinine yer olmadığına" ibaresinin "hüküm kurulmasına yer olmadığına" şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında icbar suretiyle irtikap suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü bünyesinde polis olarak görev yapan sanıkların, mağdur ..."e ait araçta cam filmi bulunması nedeniyle 15/05/2010 tarihinde 2918 sayılı Yasanın 30/1-b maddesi uyarınca işlem yapıldığı ve aynı maddenin son fıkrası uyarınca verilen süre içinde teknik şartlara uygun duruma getirilmemesi nedeniyle aracı trafikten men etmeleri gerektiği halde, mağdur tarafından 50 TL menfaat sağlanması karşılığında 06/06/2010 tarihinde denetledikleri mağdur hakkında herhangi bir işlem yapmadıkları iddiasıyla açılan kamu davasında; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarihli ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu, manevi cebirin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmaması gerektiği, somut olayın oluş şekline göre sanıkların öğreti ve uygulamada kabul edildiği üzere Yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan davranışlarının bulunmadığı, bu itibarla cebri irtikap suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, mağdurun kendisinden istenen menfaatin haksız olduğunu bilmesi nedeniyle ikna suretiyle irtikap suçundan da bahsedilemeyeceği, 15/05/2010 tarihinde yapılan işlemlere ilişkin evrakın dosya arasında bulunmadığı, sanıkların sistem üzerinden yaptıkları sorgulamada araç hakkında cam filmi bulunması nedeniyle daha önceden işlem yapıldığını tespit ettiklerini ancak denetleme yaptıkları gün araçta cam filmi bulunmadığından 06/06/2010 tarihli tutanağı düzenleyerek mağdur hakkında herhangi bir işlem yapmadıklarını savundukları nazara alınarak; 15/05/2010 tarihinde yapılan işlemlere ilişkin tüm evrakın temini ile ilgili kuruluştan cam filmi bulunması nedeniyle hakkında işlem yapılan araçların teknik şartlara uygun duruma getirilmesi halinde yapılması gereken işlemlerin, bu kapsamda sanıklarca adi nitelikte tutanak düzenlenmesinin usule uygun olup olmadığının, bu hususta düzenlenmesi gereken matbu form bulunup bulunmadığının ve sistem üzerinden işlem yapılması gerekip gerekmediğinin sorulması sonrasında, denetim tarihinde araçta cam filmi bulunduğu halde sanıklarca işlem yapılmadığının belirlenmesi halinde eylemlerinin, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın 252/1. maddesinde düzenlenen rüşvet alma suçunu, cam filmi bulunmadığının tespiti halinde ise suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu oluşturacağı gözetilmeden, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
2918 sayılı Kanunun Ek 11. maddesi gereğince, trafik polisi olup suç tutanağı düzenleme yetkisi bulunan sanıklara verilen cezanın yarı oranında artırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
.../...
-3-
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Sanıkların yüklenen suçu 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işledikleri kabul edilmesine rağmen haklarında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
Hükmün esasını oluşturan kısa kararda sanıklardan tahsili gereken yargılama gideri miktarının ve ayrıntılı dökümünün gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 324/2. maddesine aykırı davranılması,
Sanık ..."nun tutuklulukta geçirdiği sürenin TCK"nın 63. maddesine göre cezasından mahsup edilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 24/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.