Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15244
Karar No: 2015/98
Karar Tarihi: 19.01.2015

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/15244 Esas 2015/98 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı şirkete ait otelde çalışan sıcak asistanı olarak çalıştığını, işverenin iş akdini haksız olarak sonlandırdığını ve alacaklarının ödenmesini istediğini belirtmiştir. Davalı ise haftalık çalışma süresi 45 saati aşmayan davacıya yemek ve antre uygulaması yapıldığını, istifa ederek iş akdini kendisinin feshettiğini ve davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan incelemeler sonucunda davacının işten atılmadığına, istifa ettiğine karar verilmiş ve davacının ihbar tazminatı talebi reddedilmiştir. Ancak davacı vekili, sunulan işten ayrılma belgelerinin çelişkili olduğunu ve irade fesadına delil olduğunu beyan etmiştir. Yargıtay ise davacının işten atılmadığına dair kanıt olmaması nedeniyle davacının ihbar tazminatı talebinin reddine karar veren mahkeme kararını bozmuştur.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu Madde 18, Madde 19, Madde 20, Madde 21, Madde 22, Madde 24.
7. Hukuk Dairesi         2014/15244 E.  ,  2015/98 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Alanya İş Mahkemesi
    Tarihi : 04/06/2014
    Numarası : 2012/517-2014/345

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2- Davacı, davalı şirkete ait ... Otel isimli konaklama tesisinde sıcak asistanı olarak 08.06.2011- 10.06.2012 tarihleri arasında çalıştığını, mesaisinin hafta içi 08:00-22.00 hafta sonu 08.00-24.00 saatleri arasında olduğunu, fazla mesai ve diğer alacaklarının ödenmesini istemesi üzerine işverence iş akdinin önelsiz ve haksız olarak sonlandırıldığını, 2012 Temmuz ayında Bölge Çalışma Müdürlüğü tarafından yapılan incelemelerde çalışma koşullarının tespit edildiğini ileri sürerek ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı, davacının mutfak bölümünde sıcak asistanı olarak 08.06.2011-01.11.2011, 04.04.2012-10.06.2012 tarihleri arasında sezonluk çalıştığını, haftalık çalışmanın 45 saati aşmadığını, davacıya her işçiye uygulandığı üzere 1 saat yemek 1 saat antre uygulaması yapıldığını, ihbar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, davacının istifa ederek iş akdini kendisinin feshettiğini, hafta tatillerini kullandığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, 19/06/2012 tarihli istifa dilekçesi incelendiğinde, davacının ailevi nedenlerden dolayı ayrılmak istediğini ifade ettiği, istifa dilekçesinde davacının imzasının bulunduğu, dilekçenin işe girerken veya işyerinde çalıştığı bir dönemde alındığına dair bir iddia veya tespitin yapılamadığı, dilekçede işten istifa nedeninin açıkça belirtildiği, imzaya itiraz bulunmadığı, dilekçede istifa dilekçesinin sonradan doldurulduğu veya tarihin sonradan atıldığı izlenimini uyandıran anormal boşlukların veya yazı bütünlüğünü bozacak başkaca hususların göze çarpmadığı, sezonluk olarak çalışan birinden sezon ortasında matbu bir istifa dilekçesi alınmak istenmesinin hayatın olağan akışına uygun olmayacağı, davacının istifa dilekçesinden 3 gün sonra başka bir yerde çalışmaya başladığı, muhtemelen iş görüşmelerinin davalı işyerinde çalışırken yapılmaya başlandığı, işten ayrılma niyeti olmayan bir işçinin işten çıkar çıkmaz işinin hazır olmasının mümkün olmadığı, davacının ilk bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde irade fesadı savunmasında bulunduğu ancak bu iddiasını ispatlayamadığı, ayrıca her ne kadar tarihin sonradan atıldığının çıplak gözle fark edilecek nitelikte olduğunu iddia etmişse de böyle bir farkın Mahkemece tespit edilemediği, davacının ihbar tazminatına hak kazanamadığı, işveren tarafından her ne kadar 10.09.2012 tarihinde çıkış yapılmışsa da sırf bu nedenle istifanın geçersiz olduğunu söylemenin mümkün olmadığı, işveren gerçeğe aykırı bir belge düzenleme niyetinde olsaydı kayıtlara uygun ve çıkış tarihini atmak suretiyle de gerçeğe aykırı bir istifa dilekçesine dayanabileceği, bu nedenle davacının istifa ederek iş yerinden ayrıldığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Davacı iş akdinin 10.06.2012 tarihinde feshedildiğini ileri sürmüştür. Davacı tanıkları davacının 2012 Haziran ayında iş akdinin işverence feshedildiğini beyan etmişlerdir. Davalı tarafça dosyaya sunulan istifa dilekçesinde davacının ailevi nedenlerle istifa ettiği belirtilmekte ise de istifa dilekçesinin tarihinin 19.06.2012 tarihi olmasına rağmen istifa dilekçesinin işverence havale tarihinin 18.06.2012 olduğu, istifa dilekçesi üzerinde davacının çalışma tarihlerinin ise “giriş 04.04.2012, çıkış 10.06.2012, Haziran/10 gün 500” yazılı olduğu, davacının hizmet cetveline göre de çıkış bildiriminin 10.06.2012 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ise cevap dilekçesinin ekindeki istifa dilekçesinin tebliğ edilmediğini, bu nedenle istifa dilekçesine karşı beyanda bulunamadıklarını, söz konusu belgeyi kabul etmediklerini, belge üzerindeki ve SGK kayıtları ile belge arasındaki uyumsuzluğun istifanın usulüne uygun alınmadığına ve irade fesadına delil olduğunu beyan etmiştir. İş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı hak etmeyecek şekilde feshedildiğini ispat külfeti davalıya ait olup davalı tarafça dosyaya sunulan istifa dilekçesi üzerindeki dilekçe, havale ve çalışma tarihleri ile SGK kayıtlarının çelişkili olduğu, bu nedenle bu belgeye itibar edilemeyeceği dikkate alınmaksızın davacının ihbar tazminatının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 19/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi