Esas No: 2010/138
Karar No: 2011/99
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2010/138 Esas 2011/99 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Bölümü 2010/138 E. , 2011/99 K.- TARAFLAR ARASINDAKI SÖZLEŞMEDEN (YÜKLENME SENEDINDEN) DOĞAN BORÇ-ALACAK ILIŞKISI
- ASKERİ ÖĞRENCİLERDEN BAŞARI GÖSTERMİYENLER HAKKINDA KANUN (5401) Madde 3
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.
Davacı : A.B. Vekili : Av. N.Ö. Davalı : Milli Savunma Bakanlığı Vekili : Av. F.T.A. O L A Y : Davacı vekili, Kara Harp okulunda eğitim görmekte iken okulla ilişiği kesilen davacı adına düzenlenen 21.9.2004 gün ve 11510 sayılı yüklenme senedinde “atış, personel, amortisman” kalemlerinin hukuka aykırı bir şekilde gider hesaplamasına dahil edildiğini ileri sürerek, söz konusu yüklenme senedinin iptal edilmesi istemiyle genel idari yargı yerinde dava açmıştır. ANKARA 1. İDARE MAHKEMESİ; 23.10.2008 gün ve E:2008/1487, K:2008/1785 sayı ile, davanın, davacının, Kara Harp Okulu"na girişinde Alaşehir Noterliği’nce düzenlenen 21 Eylül 2004 tarihli ve 11510 sayılı “yüklenme senedinin” iptali istemiyle açıldığı, Anayasa’nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağının belirtildiği; 20.7.1972 günlü ve 1602 sayılı Yasa’nın 25.12.1981 günlü ve 2568 sayılı Yasa ile değişik 20. maddesinde de aynı hükmün yer aldığı, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin bir davaya bakabilmesi için dava konusu idari işlemin "asker kişiyi ilgilendirmesi" ve "askeri hizmete ilişkin bulunması" şartlarının birlikte gerçekleşmesinin arandığı, 1602 sayılı Yasa"nın değişik 20. maddesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurların asker kişi sayıldığı, idari işlemin, görevli yargı yerinin tespiti yönünden “askeri hizmete ilişkin” olup olmadığının saptanabilmesi için işlemin konusuna bakılması gerektiği, eğer idari işlem askeri gereklere, askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edilmiş ise bu işlemin askeri nitelikte olduğunun kabul edilmesi gerektiği, işlem, askeri olmayan bir makam tarafından tesis edilmiş olsa bile durumun değişmediği, menfaati ihlal edilen asker kişinin açtığı davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği, dosyanın incelenmesinden; davacının, Kara Harp Okulu"na girişinde, Alaşehir Noterliği’nce düzenlenen 21 Eylül 2004 tarihli ve 11510 sayılı yüklenme senedine, diğer masrafların yanında yürürlükte bulunan mevzuata aykırı olarak okul döneminde öğrenciye yapılan “personel, amortisman ve atış giderleri” nin de ilave edildiğinden bahisle bu “yüklenme senedinin” iptali istemiyle açılan davada; “yüklenme senedinin” askeri hizmete ilişkin olması ve sona ermiş olsa dahi davacının askeri öğrenci sıfatından kaynaklanması nedeniyle asker kişiyi ilgilendirmesi karşısında; uyuşmazlığın çözümünde 1602 sayılı Yasa"nın 20. maddesi uyarınca Mahkemelerinin görevli olmayıp, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin görevli bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRESİ’nin 16.3.2009 gün ve E:2009/1509, K:2009/1856 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Davacı vekili, bu kez, aynı istemle askeri idari yargı yerinde dava açmıştır. ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRESİ; 3.6.2009 gün ve E:2009/646, K:2009/651 sayı ile, davacı vekili, 27.5.2009 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde kayda geçen dilekçesinde; müvekkili Atakan Başaran"ın askeri öğrenci olarak Kara Harp Okulu K.lığına girişinde Alaşehir Noterliği tarafından 21 Eylül 2004 tarihli ve 11510 yevmiye numaralı yüklenme senedi düzenlendiğini, anılan yüklenme senedinde işlem tarihinde yürürlükte bulunan "Askeri Okullara Alınan Öğrenciler ile Silahlı Kuvvetler Hesabına Fakülte veya Yüksek Okullarda Okuyan Öğrenciler için Yüklenme Senedi Düzenlenmesine ve Bu Okullardan Ayrılacak Öğrencilere veya Kefillerine Ödettirilecek Tazminata Dair Yönetmelik" hükümlerine aykırı olarak "atış, personel ve amortisman" giderlerinin de dahil edildiğini, müvekkilinin okula girişinde düzenlenen yüklenme senedinin, senedin düzenlendiği 21.9.2004 tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik ekindeki Örnek-12"e aykırı olarak hazırlanan yüklenme senedi olduğunu, 14.2.2006 tarihinde yapılan Yönetmelik değişikliğinin, değişiklikten önce okula giren öğrencilere uygulanması olanağı bulunmadığını, 14.2.2006 tarihinden önce düzenlenen yüklenme senedinde personel ve amortisman giderlerinin yer almaması gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.12.2006 tarih ve 2006/18-757 E ve K sayılı kararında da bu hususun belirtildiğini, hukuka aykırı olarak çizelgeye eklenen "atış, personel ve amortisman" giderleri nedeniyle askeri öğrenci maliyet çizelgesindeki tazminat miktarının yüksek çıktığını belirterek, Alaşehir Noterliği tarafından 21 Eylül 2004 tarihli ve 11510 yevmiye numaralı yüklenme senedinin iptalini talep ve dava ettiği, dava dosyası AYİM Genel Sekreterliği’nin 29 Mayıs 2009 tarihli ve GENSEK:2009/1810/ İd.Ks. sayılı yazısı ile dava konusunun AYİM"in görevine girmediğinden bahisle, bu hususta bir karar verilmek üzere, AYİM 2 nci Dairesi’ne gönderildiği, 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu’na göre, davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığının ilk inceleme sırasında davanın esasına girilmeden incelenecek hususlar arasında sayıldığı, zira görev kamu düzeni ile ilgili olup davanın her safhasında dikkate alınmasının hukuk alanında ihtilafsız kabul edilen bir keyfiyet olduğu, bu nedenle işin esasına girilmeden davanın görevli yargı yerinde açılıp açılmadığı hususunun incelendiği, Anayasanın, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevleri, üyelerinin seçimi ve özlük hakları, kuruluşu, işleyişi ile yargılama usullerine ilişkin 157 nci maddesinde “Askeri Yüksek idare Mahkemesi, askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimi yapan ilk ve son derece mahkemesidir. Ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz” hükmünün bulunduğu, Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin görevlerini belirleyen, 1602 sayılı Askeri Yüksek idare Mahkemesi Kanunu’nun 2508 sayılı Kanun’la değişik 20 nci maddesinde, “Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Türk Milleti adına askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesi olarak yargı denetimini ve diğer kanunlarda gösterilen görevleri yapar. Ancak, askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda, ilgilinin asker kişi olması şartı aranmaz. Bu kanunun uygulanmasında asker kişiden maksat, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğrenci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil memurlardır” hükmünün, aynı kanunun idari davalar ve yargı yetkisinin sınırı başlığı taşıyan 21 nci maddesinde de, 20 nci madde de belirtilen kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlemi ve eylemden dolayı açılacak iptal ve tam yargı davalarının doğrudan doğruya ve kesin olarak Askeri Yüksek idare Mahkemesinde çözümlenip karar bağlanacağı hükmünün yer aldığı, Anayasa’nın ve 1602 sayılı Kanun’un bu hükümleri karşısında bir davaya Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde bakılabilmesi için; 1. İdari işlemin bir asker kişi göz önünde tutularak tesis edilmesi veya idari eylemin bir asker kişiye yönelmiş olması, yahut uyuşmazlığın askerlik yükümlülüğünden doğmuş olması, 2. Dava konusu idari işlem ve eylemin askeri hizmete ilişkin bulunması şartlarının birlikte gerçekleşmiş olması gerektiği, açıklanan mevzuat çerçevesinde davacının durumu incelendiğinde, uyuşmazlığın davacının askeri öğrencilik dönemine ait öğrenim giderleriyle ilgili olup, bu bakımdan asker kişi sıfatının bulunduğu kabul edilse bile (AYİM 2.D. 3.12.2003 tarihli ve 2003/988 Esas, 2003/855 Karar), iptali istenen işlemin askeri hizmete ilişkin olmadığı, Borçlar Kanunu hükümlerine göre düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan özel hukuka tabi bir borç-alacak ilişkisi kapsamında tazminatın hesaplanması yöntemiyle ilgili olduğu nedenleriyle iş bu davanın çözümünün Mahkemelerinin görevi dışında kaldığı, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 12.11.2001 tarihli ve 2001/63 Esas, 2001/74 Karar sayılı kararında da belirtildiği şekilde davanın görüm ve çözüm yerinin adli yargı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nce, davacı vekilinin olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesi istemli dilekçesi üzerine genel idari yargı dosyası da getirtilmek suretiyle her iki yargı yerine ait dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Başkanlıkça bu durumda, genel idari yargı yerince işaret edilen askeri idari yargı yeri tarafından, davada üçüncü bir yargı mercii olan adli yargı yerinin görevli olduğuna işaret edilerek görevsizlik kararı verilmiş olması karşısında, olayda 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan söz etmenin olanaksız olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiştir. Davacı vekili bu kez yüklenme senedinde “atış, personel, amortisman” kalemlerinin hukuka aykırı bir şekilde gider hesabına dahil edildiğini ileri sürerek, yüklenme senedinde yer alan “atış, personel ve amortisman giderleri” ibarelerinin iptali istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır. ANKARA 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 9.3.2010 gün ve E:2009/476, K:2010/63 sayılı kararı ile, dava, Menfi Tespit davası olarak değerlendirilmiş ise de davacı vekilinin dilekçesinde müvekkili tarafından düzenlenen yüklenme senedinde yer alan “atış, personel ve amortisman” giderleri ibarelerinin iptalini talep ettiği, Yönetmelikteki bir maddenin iptali isteminin idari yargılamayı gerektiren ve yargılama sonucunda verilecek karar sonucunda belirlenmesinin gerektiği, Mahkemelerince Anayasaya aykırılık iddiasında bulunulmamış sadece yüklenme senedindeki atış, personel ve amortisman giderleri ibarelerinin iptalinin istenildiği, iptal istemi ile ilgili yargı yerinin idari yargı olduğu, açıkçada dava dilekçesinde bu husus belirtilmiş bulunduğundan ayrıca Menfi Tespit olarak dava düşünülemediği gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir, bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı vekilince olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına başvurulması istenilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Erdoğan BUYURGAN, Sıddık YILDIZ, Nüket YOKLAMACIOĞLU, Muhittin KARATOPRAK ve Sedat ÇELENLİOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 6.6.2011 günlü toplantısında: l-İLK İNCELEME: Her ne kadar davacı vekili tarafından genel idari yargı yeri ile, askeri yüksek idare mahkemesine verilen dava dilekçelerinde yüklenme senedinin iptali ve fakat adli yargı yerinde açılan davada ise “atış, personel ve amortisman giderleri” ibarelerinin iptali talep edilmekte ise de, uyuşmazlığın davacının bu yüklenme senedine diğer masrafların yanında yürürlükte bulunan mevzuata aykırı olarak okul döneminde öğrenciye yapılan ilave giderlerinin hukuka aykırı olduğu iddiasından kaynaklandığından ve asıl istemin taahhüt ve kefalet senedinin iptali istemi olduğu dolayısıyla her bir yargı yolunda açılan davaların tarafı, sebebi ve konusunun aynı olduğu gözetildiğinde, Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa"nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli, idari ve askeri yargı yerleri arasında anılan Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve dosya asıllarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak Uyuşmazlık Mahkemesi"ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından uyuşmazlığın esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi. II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA ve AYİM Savcısı Metin YILMAZ’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davacı vekilince, Kara Harp okulunda eğitim görmekte iken okulla ilişiği kesilen davacı adına düzenlenen 21.9.2004 gün ve 11510 sayılı yüklenme senedinde “atış, personel, amortisman” kalemlerinin hukuka aykırı bir şekilde gider hesaplamasına dahil edildiği ileri sürülerek, söz konusu yüklenme senedinin iptali istemiyle açılmıştır. 30/5/1949 günlü ve 5401 sayılı ‘‘Askeri Öğrencilerden Başarı Gösteremeyenler Hakkında Kanun’’un 6742 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinde “Sağlık sebepleri dışında okullarla yüksek öğrenim kurumlarından çıkarılan öğrencilere, personel ve amortisman giderleri hariç(19/6/2010 tarihli ve 6000 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan "öğrencilere" ibaresinden sonra gelmek üzere ", personel ve amortisman giderleri hariç," ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir), Devlet tarafından yapılan bilümum masraflar faizi ile birlikte mukavelesi gereğince ödettirilir. Ancak, bu öğrencilerden bilahara muvazzaf subay, askeri memur ve astsubay olarak orduya dahil olanlara Devletçe yapılan masraflar ödettirilmez” hükmü yer almıştır. Ancak, anılan Yasada bu masrafların ilgiliden tahsili için takip edilecek usul hakkında bir hükme yer verilmemiş ise de, sözü edilen Kanuna işlenmeyen (22.6.1956 tarih ve 6742 sayılı Kanun hükmüdür) geçici maddede, bu Kanunun neşri tarihine kadar sağlık sebepleri dışında okullarla yüksek öğrenim kurumlarından çıkarılan öğrencilerden bilahare muvazzaf subay, askeri memur, astsubay olarak orduya dahil olanlara ödettirilmekte olan paraların alınmayacağı ve Devlet tarafından bu sebeple açılan davalar ile icra takibatının durdurulacağına işaret edilmiş olup, sözü edilen öğrenim giderleri tazminatının tahsili için herhangi bir idari usul öngörülmediği, yüklenme ve kefalet senedine dayanılarak öğrenci velisi ve kefil aleyhine (rızaen ödeme yapılmaması halinde) dava açılmak suretiyle hükmen tahsili yönteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Dava, davacının karaharp okulundan ayrılması nedeniyle adına borç çıkarılan öğrenim giderleri tazminatının fazladan hesaplandığı ileri sürerek dava açılmıştır. Bu duruma göre ve öğrenim giderleri tazminatının tahsili için idarece kamu gücüne dayanan, resen ve tek yanlı olarak tesis edilmiş bir işlem bulunmaması karşısında, askeri okula giriş sırasında düzenlenen yüklenme senedi gereğince öğrenci tarafından, tazminatın fazladan hesaplandığı ileri sürülerek açılan davanın, taraflar arasındaki sözleşmeden (yüklenme senedinden) doğan borç-alacak ilişkisi nedeniyle özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli bulunduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen nedenlerle, Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 9.3.2010 gün ve E:2009/476, K:2010/63 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 6.6.2011 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.