5. Ceza Dairesi 2015/6525 E. , 2019/10138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık ... müdafin 19/03/2013 tarihinde sanığın yüzüne karşı usulüne uygun olarak tefhim edilen hükmü 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 12/06/2013 günlü dilekçe ile temyiz etmiş olduğu, sanığın yüzüne karşı verilen hükmün sanık müdafine tebliğinin temyiz süresini yeniden başlatmayacağı anlaşılmakla, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek aynı Kanunun 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanık ... hakkındaki hükme yönelik müdafilerin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Tire Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığınca 11/07/2007 tarihinde düzenlenen İzmir ili Tire ilçesi Yamandere Köyü Köydes Projesi İçme Suyu İnşaatı+ENH. İnşaatı ihalesi sonucunda 20/07/2007 tarihli sözleşmeyi imzalayarak inşaatın yapımını üstlenen sanığın yetkilisi olduğu ... İnş. Mim. Müh. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sözleşme ve eklerine aykırı malzeme kullanılarak ve D26 noktasındaki basınç kırıcı vana onarıma götürüldüğü halde iade edilmeyerek edimin ifasına fesat karıştırıldığı iddiasıyla kamu davası açıldığı; ihale konusu edimin yapım işlerine ilişkin olması nedeniyle sanığın eylemlerinin TCK"nın 236/2-d maddesi kapsamında değerlendirilebileceği ancak 5237 sayılı TCK"nın 236. maddesinde edimin ifasına fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığından, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde yüklenici
konumundaki kişiler ve temsilcileri ile edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri, “c”, “d” ve “e” bentlerinde ise edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlileri suçun faili olabileceğinden, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiğinden, 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK"nın 236/2-d maddesi uyarınca edimin ifası sürecinde görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen edimin ifasına fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri, somut olayda ise kamu görevlileri hakkında açılmış bir dava bulunmadığı, faili olmayan suçta şeriklik de mümkün olamayacağından sanığın eylemlerinin edimin ifasına fesat karıştırma suçunu teşkil etmeyeceği ancak D26 noktasındaki basınç kırıcı vananın yüklenici şirket tarafından onarıma götürüldüğü halde iade edilmediği şeklindeki isnadın sübutu halinde hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği nazara alınarak; suça konu vananın yüklenici şirket tarafından ne şekilde alındığı, sanığın bu sürece katılıp katılmadığı, iade edilip edilmediği, edilmemiş ise nedeni ve vananın değeri belirlenmek suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma kararının mahiyetine göre kararın CMUK"nın 325. maddesi gereğince temyiz istemi reddedilen sanık ..."a TEŞMİLİNE 24/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.