Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı banka 20.04.2009 tarihde yapılan artırmada gayrimenkul ihale edilmiş ve kesinleşmiştir.
Alacaklı banka vekilince 20.05.2009 tarihinde, tahsil ve cezaevi harcı alınmadan gayrimenkulün adlarına tescili için Tapu Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmasını ve mülkiyetin İİK.nun 134/1.ve İİK.nun 705/2.maddlerine göre ihale ile kendilerine geçtiğini, İİK.nun 135.maddesine göre taşınmazı işgal edene tahliye emri gönderilmesini talep etmiştir. İcra müdürlüğünce 20.05.2009 tarihli şikayete konu kararıyla tahsil harcının alınmamasına, cezaevi harcının alınmasına ve tahliye emri gönderilmesi talebinin ise tescil yapıldıktan sonra kabul edilebileceğinden, talebin reddine karar verilmiştir.
Alacaklı vekili icra mahkemesinde, bu kararının cezaevi harcı alınması ve tahliye emri düzenlenmesi talebinin reddine ilişkin kısımlarının iptalini talep etmiştir.
Mahkemece tahsil harcı ve cezaevi harcının alacaklıdan alınıp alınmayacağı hususları tartışılmış ve alınmayacağından şikayetin reddine karar verilmiştir. Tahliye emri gönderilmesi talebinin reddine ilişkin alacaklı vekili şikayeti konusunda ise olumlu yerde olumsuz bir karar verilmemiştir.
O halde mahkemenin alacaklı vekilinin İİK.nun 135.maddesine göre tahliye emri düzenlenmesi talebi reddine ilişkin icra müdürlüğü kararının incelenerek oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi için mahkeme kararının bozulmasını gerekmiştir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA),  26.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.