Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10932
Karar No: 2019/8865
Karar Tarihi: 16.04.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/10932 Esas 2019/8865 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/10932 E.  ,  2019/8865 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen karar, süresi içinde davacı ve davalılar ... Enerji Üretim ve İnşaat A.Ş. ile ... İnşaat Tic. ve San. A.Ş. ... Otel vekilleri tarafından temyiz edilmiş, davalılar ... Enerji Üretim ve İnşaat A.Ş. ile ... İnşaat Tic. ve San. A.Ş. ... Otel vekilleri tarafından duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı ... Ltd. Şti.’nin alt işveren, diğer davalı ... Enerji Ürt. ve İnş. A.Ş.’nin asıl işveren olduğunu, davacının alt işveren işçisi olarak asıl işveren nezdinde hafriyat kamyon şoförü olarak çalıştığını, sigortalılık süresince giriş çıkışlar yapıldıysa da hizmet süresinin kesintisiz olduğunu, sözleşmesine haklı bir neden olmaksızın son verildiğini beyanla, ihbar tazminatı, hafta tatili ve milli bayram çalışma alacağı ile fazla çalışma ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar Cevabının Özeti :
    Davalı ... Enerji Üretim ve İnşaat A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketin çalışanı olmadığını, davalılar arasında herhangi bir yüklenici sözleşmesi bulunmadığını bu nedenle aralarına asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davalılar arasındaki sözleşmenin hizmet alımı sözleşmesi olduğunu, davacıyla ... İnşaat Tic. ve San. A.Ş. arasında doğrudan veya dolaylı bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının iddia ettiği çalışma sürelerinin insanüstü olup hayatın olağan akışına uygun olmadığını, kendi isteğiyle işten ayrılan davacının hafriyat kamyon şoförü olarak fazla mesai yapmasının mümkün olmadığını, davacının çalışma sürelerinin SGK kayıtlarındaki yer aldığı gibi olduğunu, davacının asgari ücretle çalıştığını ve bankaya yatan ücretlere itiraz etmediğini bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Davalı ... İht. İhr. San. ve Tekst. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, davacının şirketlerinde 24.04.2011 tarihinde şoför olarak işe girdiğini ve kesintili olarak çalıştığı, en son 30.12.2011 tarihinde istifa ederek ayrıldığını, davacıya toplam 6.109,00 TL ödendiğini ve bu nedenle alacağının kalmadığını, davacının bütün giriş çıkışlarının kayıt altında olduğunu, davacının ücretinin asgari ücret kadar olduğunu ve banka kanalıyla ödendiğini, fazla çalışma ücreti, hafta sonu çalışma ücreti, milli bayramlarda çalışma ücreti alacağı bulunmadığını, toplu işten çıkarmanın söz konusu olmadığını, davacının hiçbir alacağı bulunmadığını ve Çalışma Müdürlüğünce hazırlanan raporun da savunmalarını doğruladığını, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz: Karar, yasal süresi içerisinde davacı ve davalılar ... Enerji Üretim ve İnşaat A.Ş. ile ... İnşaat Tic. ve San. A.Ş. ... Otel vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Davalıların savunma haklarının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.Savunma hakkı Anayasa’mızın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır. İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun hukuki dinlenilme haklı başlıklı 27. maddesi ile usul hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkı"nı da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının usul hukuku hükümlerine aykırı olarak açıklama ve ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
    Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada, tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin (tanık, bilirkişi gibi) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır. Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.6100 sayılı Kanun"un 280. maddesinde: "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir. "Düzenlemesine yer verilmiş ve madde gerekçesinde de açıklandığı üzere bilirkişi raporunun taraflara tebliğ zorunluluğu öngörülmüştür.Somut uyuşmazlığa dönülecek olursa, Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu davacı vekiline tebliğ edilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde davalı şirkete bilirkişi raporu tebliğ edilmeyip, beyanda bulunması için yöntemine göre süre verilmeden, hukuki dinlenilme ve adil yargılanma hakkının kısıtlanarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2-Davalılar ...Enerji Üretim ve İnşaat A.Ş. ile ... İnşaat ve Tic. San. A.Ş. farklı tüzel kişiliklere haiz hükmü şahsiyetlerdir. Mahkemece, davalılardan ... Enerji Üretim ve İnşaat A.Ş. hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesine rağmen kendisini vekille temsil ettiren anılan davalı yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi de hatalı olmuştur.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerine iadesine, 16.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi