3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9933 Karar No: 2019/6085 Karar Tarihi: 21.03.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/9933 Esas 2019/6085 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın suçlu bulunması ve cezalandırılması yönünde karar vermiştir. Ancak temyiz duruşmasında yapılan incelemeler sonucunda bazı eksiklikler tespit edilmiştir. Bu eksikliklerden biri, katılana ait tıbbi evrakların Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek yüzde sabit iz niteliğinde olup olmadığı konusunda rapor alınması gerektiğidir. Diğer bir eksiklik ise, olayın başlangıcına ilişkin tarafların anlatımları arasındaki farklılıkların net olarak belirlenememesi nedeniyle sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmamasıdır. Ayrıca, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan iddianamede gösterilmeyen kanun maddelerinin uygulanması da hatalıdır. En son olarak, Anayasa Mahkemesi'nin kararı nedeniyle bazı kanun maddelerinin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri 5327 sayılı TCK'nin 86. ve 87. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 87/1-son maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 226. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve CMUK'un 326/son maddesi olarak açıklanmaktadır.
3. Ceza Dairesi 2018/9933 E. , 2019/6085 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Katılan hakkında düzenlenen İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 18.05.2015 tarihli rapor içeriğine göre, yüz sınırları içerisinde tanımlanan lezyonun yüzde sabit iz niteliğinde olup olmadığı hususunda görüş bildirilmesi için, katılanın olay tarihinden 6 ay sonra muayeneye gönderilesi gerektiğinin bildirilmesi karşısında, katılana ait tüm tıbbi evrakın ve raporların temini ile birlikte katılanın Adli Tıp Kurumuna sevki sağlanarak 5327 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerinde belirtilen ölçütlere uygun olarak mevcut yaralanmanın yüzde sabit iz niteliğinde olup olmadığı hususunda rapor aldırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Sanığın aşamalarda aksi ispat edilemeyen savunmasına göre, katılanın kendisine hakaret ettiğini ve saldırdığını belirtmesi, tarafsız görgü tanığı bulunmayan olaya ilişkin olarak tarafların olayın başlangıcına ilişkin anlatımlarında farklılık bulunması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4 - 238 Esas ve 367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği durumlarda, sanık lehine TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılmaması, 3) Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarih ve 2015/1167 Esas- 2017/247 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine muhalefet edilmesi, 4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 21.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.